Примери за използване на Sabrı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Allah, bana sabrı verir.
Türkmen başkan uyardı: Türkiyenin sabrı artık tükeniyor.
Daha az oyuncağı olan çocuklar tahammülü, sabrı ve azmi öğrenirler.
Gül: Türkiyenin sabrı tükenmiştir.
Diva, bende dünyanın sabrı var.
Doğanın sabrı gibi, uyu…- Sanırım okuyacağım.
Çabucak söylesen iyi olur o halde Rip zira bayanın sabrı tükendi gibi.
federallerin sabrı daha da azdır.
Kendisine güleryüzü, sabrı ve insancıl tavırları için çok teşekkür ediyorum.
Başkanın sabrı tükeniyor Bay Mandela.
Ama mahkemenin sabrı ve hoşgörüsüne minnettarız, hem de çok.
Sabrı için ona 10 puan veriyorum.
Sabrı ve sakinliği öğreniyor.
Ve bana sabrı öğreten kişiler ve bana başka şeyleri öğretenler var.
Pek sabrı olduğu söylenemez.
Bu İrlandalı sabrı değil, değil mi?
Sabrı gittikçe tükeniyor.
Halbuki günden güne sabrı.
Yıllar bize sabrı öğretir.
Eğer çocuğunuzun bekleyebilen bir insan olmasını istiyorsanız ona sabrı öğretmelisiniz.