Примери за използване на Sarkan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şu Yeni Zelandadaki parlayan solucanları duydun mu? Şu mağaralardan sarkan ve avlarını yapışkan ipliklerde yakalayanları?
Bedeninden kablolar sarkan korkunç, dev gibi bir adam tekerlekli sandalyedeki zayıf bir çocuğun üzerine yürüyordu.
Bana söylediler. Vahim konularda sarkan mümkün olduğunu düşünüyorum daha ilk bakışta görünebilir.'' yeterli Grave!'' Sayın Jabez Wilson dedi.
bir balondan sarkan tek gözlü bir maymun tek bir el bombasıyla hepsini darmadağın edip, cehenneme gönderebilir.
Amerikanın her yerinde ağaçlardan sarkan süsler kapılarda çelenkler
bedenin üstündeki bir daldan sarkan ipi görmemesini saymazsak tabii.
Kocası, saçları yüzünün her iki yanından sarkan sayısız ince örgülerle biçimlendirilmiş, ince yapılı bir adamdı.
hafifçe“ bol dökümlü” veya sarkan bir görünüm ile“ portakal kabuğu” görünümü vardır.
Evet, yaşlı olduğun kırış kırış ellerinden… KKna sarkan memelerinden belli oluyor. KK da ne?
Sadece şu sesi dinle. Ve sonrada gömlek kolu sarkan bavulu taşırken onu kafanda canlandır.
Lise partileri içip içip kızlara sarkan çocuklarla doludur ama burada entelektüel sohbetler var.
Peki, Palyaço Krusty sarkan pantolonlarını Springfield Hapishanesinin, nispeten daha dar üniformasıyla değiştirecek mi?
o ameliyata kollarından etler sarkan bir babaannen olmasın diye girdim.
dünya genelinde dikiz aynalarından sarkan dini simgeler
bir süs olarak aşağı sarkan metal bit deldi.
Strese girdiğimde cildim nasıl sarkıyor, değil mi?
Neden lambadan salam sarkıyor?
Çünkü sarkıyorlar.
İşte orada, kurutucudan sarkıyor!
Ağlardan sarkıyor.