Примери за използване на Sen ona на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sen ona bir ev verdin.
Sen ona en kötü cezayı verdin.
Oraya gideceğiz ve sen ona'' P'' kim diye soracaksın.
Sen ona bakıyordun, o sana bakıyordu
Ve sen ona inandın?
Sen ona aşıksın.
Michelleyi öldürdüm çünkü sen ona onu ilgilendirmeyen şeyler anlattın.
İkiniz de dışarıdayken sen ona parasını verdin.
Sen ona askıntı oldun.
Sen Ona ne yaptın?
Gary seni sevmişti ve sen ona ihanet ettin!
Ve sen ona söyledin benim yapmadığımı?
Ve sen ona inandın mı?
Yalvarıyorsun. Senden uzaklaşıyor. Sen ona yalvarıyorsun.
Sen ona'' cadılar bayramı için ne giymek istiyorsun'' diye sormuştun.
Ama sen ona güzel bir hediye gönderdin.
Bellocq, sen ona aşıksın.
Sen ona yüzük mü verdin?
Biri sana iyilik yapıyor ve sen ona lavuk mu diyorsun?
Yani, sen ona gülümsedin, o da sana gülümsedi.