Примери за използване на Susamış на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Susamış görünüyorsun.
Susamış gibisin.
Acımasız, kana susamış ihtiyarlar teorin bu mu?
Yakınlarda susamış bir erkek Postosuchus yaralı dişinin bölgesini işgal etmiş.
Susamış görünüyorsun.
Şimdiyse yalnızca susamış, acıyla ezilmiş ruhlar Dolaşır gibidir burada.
Çünkü daima çok ama çok susamış oluyorum.
Susamış görünüyorsun dedim.
Ağustos 1959 sabahında 5 tane kana susamış sırtlan, kurbanlarını izliyordu.
kana susamış olması.
Hindi susamış gözüküyordu.
Şu konuklar çok susamış görünüyorlar.
Dünkü gibi. Susamış.
Cherokee olarak atalarımı bu susamış toprağa su getirmeleri için çağırabilirim.
Kim bilir, hangi toprakla beslediler Aç susamış köklerini?''.
İlk isteğin nedir?'' Bitkin ve susamış olan adam der ki.
Ama kraliçe gece yarısı uyanınca susamış.
Ben ısmarlıyorum, ve bence susamış gibi duruyor.
Bu arada, susamış görünüyorsun.
Birileri fena susamış.