Примери за използване на Tünele на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sadece hala hayatta olan biri tünele gidip geri dönebilir.
Lulu sadece hala hayatta olan birinin tünele girebileceğini söylemişti.
Sonra suratına ayağınızla vurarak tünele onu geri gönderdiniz.
Sana teklif ettikten sonra tünele Henryyi görmeye gittin.
Daha az önce kazdığımız tünele destekleri koymaya başlamadık bile.
Ama tünele ulaşmak için zaten gardan ayrılmış olman gerek.
Bize 46. Tünele nasıl ulaşabileceğimizi söyle yeter.
Tünele giriş izni de var.
Tünele koyduğum bomba, 8 dakikaya ayarlamıştım.
Şu an tünele geri çekilmek için iyi bir zaman olabilir.
Bu tünele bayıldım.
Tünele geliyoruz.
Bu görkemli tünele bakınca, içim gururla doluyor.
Hanoelronun oradan tünele doğru gitmek için yana sapın.
Tünele sadece Oval ofisten girilebiliyor
Tünele hemen adam sokabileceğini söylüyor.
Tünele gidin. Burayı havaya uçuracağım!
Tünele ulaşmayı başaramayacaklar.
Tünele ihtiyacımız yok.
Millsle birlikte tünele doğru yürüyün.