Примери за използване на Tırmanmaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dağa tırmanmaya.
Sanırım o zaman kariyer basamaklarını tırmanmaya başladı.
Salt Lakede çalışıyordum, tırmanmaya gitmiştik. Ve dönüş yolundaydık.
Dağa tırmanmaya gidiyoruz.
Lanet bir Noel ağacına tırmanmaya çalışmaya benziyor.
Adam bir dikenli tele tırmanmaya çalışırken onu iki kez vurdum.
Tırmanmaya başla o zaman.
Tırmanmaya çalış, baba.
En iyisi için tepelere tırmanmaya ne gerek var?
Sonrada onların yatağına tırmanmaya mı karar verdin?
Tırmanmaya karar verdim.
Kızlar, tırmanmaya devam etmeniz lazım.
Tırmanmaya devam et Ellsworth.
Şu tepeyi tırmanmaya başladığında buradaydım yani.
Dağa tırmanmaya devam ettik.
Kuleyi tırmanmaya gel.
Tırmanmaya hazır olun.
Şimdi duvarları tırmanmaya başlayacaklar!
Evet, bazen rahmime tırmanmaya çalışıyormuşsun gibi hissediyorum.
O da sarhoş olurdum Benden sonra tırmanmaya.