Примери за използване на Takmayı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kadife eldivenlerini takmayı unutma sakın.
Kemerinizi takmayı unutmayın.
Bekar olduğunuzdan mı, takmayı sevmediğinizden mi yüzük yok?
Kravat takmayı hiç öğrenemedim.
Tabii takmayı istemediğimiz sürece.
Bayan Chatworth, yakın bir zamanda alyans takmayı bıraktığınız anlaşılıyor.
Şey, saatimi takmayı unutmuşum.
Ama kim bunları fişe takmayı ister ki?
Onu yıkadım ve sonra tasmasını takmayı Garfield tasmayı hiç sevmiyor.
Karım kartı takmayı unutmuş.
Evden o kadar alel acele çıktım ki, takmayı unutmuşum.
Sakın ahır kilidini takmayı unutma.
Ya prezervatif patlarsa? Ya takmayı unutursa?
Okuldayken, Miranda şapkamı takmayı da hep deniyorum.
Ayrıca, alerjinizi tanımlayan bir kimlik bileziği takmayı düşünün.
Konsolu kullanmak için VCRyi çıkarttım ama geri takmayı unuttum.
Son kaçamağınızdan sonra alyansınızı takmayı mı unuttunuz?
Eskiden sürekli takardım ama sonra bir sebepten takmayı bırakmıştım.
Annie Liebowitz in kameraya film takmayı unutacağını düşünebilir miydiniz?
Biliyorum, sadece takmayı unutmuşum.