Примери за използване на Takside на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bar, sarhoşluk, takside yapma, parkta yapma.
Bu takside öpüşenler olmuştu ama.
Takside yer yok.
Takside bir sorun var.
Bunun bu takside kalacağına yemin etmelisin.
Bütün gün takside oturan boş kafalı şu adam.
Takside içtiğim mavi hapı hatırlıyor musun?
Kuyumcunun önünde duran takside ne oluyor?
Onu takside gördüğümüzde böyle söylemişti.
Takside ne işi varmış?
Takside kardeşimi öldürdün.
Takside kim var?
Takside kazanabileceğimden çok daha fazla.
Takside bulunan parmak izleri sadece Sara Kente ait.
Takside çip vardı,
Dün 8th and Market caddesine gitmek için takside kredi kartını kullanmış.
Her şey. Romanı takside unutmak.
Kuru temizlemede, scooterla, takside karşıma çıkan.
Bunu görmüştüm. Takside buraya gelirken.
Benim satın aldığım ve sizin yolda takside içtiğiniz şarap şişesi.