Примери за използване на Tepeden на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tepeden aşağı işte.
Anne Naomiye tepeden bakman için bir neden yok.
Kurallar tepeden geliyor.
Çok hızlı kaçmıştın, duvardan atlayıp, tepeden aşağı koşmuştun.
Sizin bölükleriniz oraya gitmeden düşmanı tepeden atması konusunda ona güveniyoruz.
Tepeden başla ve masaya geldiğinde dur.
Bütün milletin bize tepeden bakmasına neden oldu… Biz de icabına baktık.
Ateş bükücüler karşı koymuşlar, ama savaşçılar onları bu tepeden aşağıya sürmüş.
En küçük hata bile, tepeden düşüşün habercisi olabilir.
İskelet tastamam tepeden tırnağa.
Charlie saçları arkadan alamadın diye tepeden mi almak zorundaydın?
Durduramazsın bir çığı** Son sürat inerken tepeden aşağıya*.
Hiç olmazsa onlara tepeden bakmadı.
Ben bu gemiyi tepeden tırnağa biliyorum.
Bu Ginoyu delirtti, çünkü onu tepeden indirmesine ramak kalmıştı.
Don bıraktı çocukları, tepeden hızla inmeye başladılar.
Genellikle uzun burunlu olur ve tepeden bakarlar.
Bunca sene burada oturdun. Bize tepeden baktın, değil mi?
Ve hala bazı insanlara tepeden bakmadığını sanıyorsun.
Birisi bu adamı arabaya bağlayıp tepeden aşağıya itmiş.