Примери за използване на Tetiğe на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tetiğe basmayalı çok uzun zaman olmuştu.
Parmağımı tetiğe koydum.
Sadece onların elinde tuttuğu birine güvenemiyorum… Tetiğe parmakla bak.
Bu beş telden bir tanesi tetiğe bağlı.
Ateş etmeye hazır olana kadar parmağını tetiğe yaklaştırma.
Başparmağın… Koy tetiğe.
İlan ettiğinde, tetiğe basarız.
Ateş etmeye hazır oluncaya dek parmağını tetiğe koyma.
Parmağı tetiğe ne götürür?
Silahını ağzına koy ve tetiğe bas.
Sana söylemiştim ateş etmediğin sürece parmağını asla tetiğe koyma!
Ve parmağını tetiğe getir.
Dokun ama birini vurmayacaksan asla parmağını tetiğe götürme.
Raylan, çok mu çabuk tetiğe basıyorum diye endişelendiğini biliyorum ama ne yapacaktın?
Tetiğe bir kez basarsın
Bayan, siz daha tetiğe basmadan güç mızrağımın hepinizi öldürmesi çok yüksek bir olasılık.
Fitili çekip tetiğe basarsan, kaşığın düşmesine izin verdiğinde… odanın 2,4 milyon wattlık ışıkla
Atıcı, nişan alma ve atış yapma anları haricinde( sınırsız zamanda çekim yaparken atışlar arasındaki duraklamalar dahil) tetiğe dokunmamalıdır.
Bunu götüne sokarım ve kurşunlar gözlerinden çıkıncaya kadar tetiğe basarım.
en önemli şey tetiğe basmadan önce bir nefes almaktır.