Examples of using Trigger in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I don't know where the trigger is!
Then why don't you pull my trigger and see what shoots out?
O zaman tetiğimi çek de ne çıkacağını gör?Set the reminder trigger time.
Anımsatıcının tetiklenme saatini ayarla.Select the reminder trigger time unit.
Anımsatıcının tetiklenme zaman birimini ayarla.Fire dispersed pieces of the trigger.
Yangın, tetiğin parçalarını dağıtırdı.At least we control the trigger.
En azından tetiğin kontrolü bizde.Ease up on the trigger finger.
Tetikteki parmağın sakin olsun.Know what happens if I shake my trigger finger?
Tetikteki parmağım titrerse ne olur biliyor musun?Finger out of the trigger guard!
Parmağınızı tetikten çekin!You pull your trigger.
Sen kendi tetiğini çek, ben de kendiminkini.Did they fix the trigger yet?
Tetiğini tamir etmişler mi?Would shooting him stop the DNA trigger?
Onu vurmak DNA tetiğini durdurur mu?You have a trigger too, right?
Senin de tetiğin var, değil mi?You're also scaring my trigger finger.
Tetikteki parmağımı da korkutacaksın.Just call out the trigger M.O. 's,
Tetiğin çalışma şeklini söylersen,Your trigger finger gets itchy,
Tetikteki parmagin kasinirsa,Mike, I need you to check my trigger.
Tetiğimi kontrol etmen gerek Mike.I don't even know where the trigger is.
Tetiğin nerede olduğunu bile bilmiyorum.But you can't out talk my trigger finger.
Ama tetikteki parmağımı ikna edemedin.Before you hit me with that arrow. You don't think I can pull this trigger.
Silahımın tetiğini çekemeyeceğimi mi düşünüyorsun? Sen beni okla vurmadan önce.
