Примери за използване на Turneye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Turneye gitmiyor. Parça yazmıyor.
Gelecek yıl turneye çıkıyorlar ve yeni bir sponsor arıyorlar.
Turneye götüreceklerimin listesini yapmalıyım.
Turneye hazırlanırken çocuklara kültürel konularda hassas olmalarını hatırlatmam gerekti.
John Amerikada turneye çıkmamı istiyor.
Turneye gitmek için seni bırakıp gitmem çocukçaydı.
Benimle turneye çıkmanı istiyorum.
Altı ay içinde turneye başlıyoruz!
Sonra da turneye çıkarız.
Bu sabah Frank aradı ve turneye geri döneceğiz.
Bir de dedi ki, beni Lowell Fulsonla turneye gönderecekmiş ve senin ödediğinin üç katını ödeyecekmiş.
Başroldeyim, turneye çıkıyorum.
Blind Fish turneye burdan başlıyor.
Trpcevski, yakın gelecekte Rusyada turneye çıkmayı planladığını söyledi.
Bu yaz müzik grubu ile turneye gidecek de.
umarım bu muhteşem turneye devam ederim.
Spice Girls Turneye Çıkıyor.
Michael Jackson ile turneye gidiyorum.
Bir de Brandonın başını belaya sokarım ve turneye.
Ama eğer Haley bunu elinden alırsa, hele ki o turneye gitmesine izin vermenden sonra… demek olur ki Haley senin ve benim sandığımız gibi birisi değil.