Примери за използване на Tuzu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir tencere kaynayan su hazırla, tuzu tabağın kenarına koyarsın.
Kızım ona biraz mide tuzu verdi.
Kutsal suyu bitirmek gibi ama kaya tuzu kadar acı değil.
Kokusu da banyo tuzu gibi.
Ama banyo tuzu değil.
İçinde banyo tuzu vardı.
Kim yanlışlıkla banyo tuzu yutabilir?
Birkaç kadın, birkaç erkek ve biraz banyo tuzu.
Augustine! Kokulu tuzu getir!
Ayıltmak için biraz amonyak tuzu lazım.
Vücutlarından eksilen suyu ve tuzu tazelemek için okyanusa dalıyorlar.
Tuzu içine kürekle mi koydun?
Daha yoğun hale gelir ve tuzu da bünyesine alarak derinliklere iner.
Görünüşe göre su buharlaşmış,- geriye kaya tuzu kalmış.
Himalaya Tuzu.
Tuzu fazla kaçmış.
Tuzu çok mu olmuş?
Vücudun fazla suyu ve tuzu atmasına yardım eder.
Bu deniz tuzu, bunu eklemek zorundayım.
Tuzu azaltmak birçok açıdan faydalı.