Примери за използване на Uçmaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kanatlar kuruyup sertleştiğinde Avustralya bahçe kelebeği uçmaya hazırdır.
Belki uçmaya devam ederim.
Uçmaya en çok yaklaştığım anlardı.
Yavrular uçmaya çalışıyor!
Göklere baba, uçmaya.
Comic-Kitaplar. 40 yaşında ve hala uçmaya çalışıyor.
Kemikler de uçmaya çok uygun bir şekilde tasarlanmış.
Sanırım tek başıma uçmaya çok alıştığımdan, takıma zarar verdim.
Ve buraya varacaklar. Uçmaya başlayacaklar.
Daha fazla pilota ihtiyaç olmadığı için uçmaya son verdiğini söylemişti.
Uçmak ve uçmaya devam etmek istiyorum.
Bunun uçmaya hazır olduğunu söyleyen oydu.
İşler pisleşiyor. Kurşunlar uçmaya başlıyor.
Yılında tekrar uçmaya başladı.
Uçmaya başladım.
Bütün bu denemelerin içinde bazı uçan makineler gerçekten uçmaya başladı.
Amelia Earhart benden daha gençti uçmaya başladığı zamanlarda.
Alçaktan uçmaya çalışıyorum, radara yakalanmamak için, patron.
İnsan ruhu kanatlandı ve uçmaya başladı artık.
Alex sürekli beni onunla uçmaya ikna etmeye çalışırdı.