Примери за използване на Uğraşmak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ben sadece… onunla uğraşmak istemiyorum.
Hiç kimse onunla uğraşmak istemiyordu.
Benimle uğraşmak istiyor musun?!
Tanrım bununla uğraşmak istemiyorum!
Demek artık ibneyle uğraşmak istemiyorsun?
Uğraşmak için daha fazla zırva.
İnsanlarla uğraşmak çok stresli olabiliyor.
Öbürleri daha önemli. Enteresan şeylerle uğraşmak.
Kimse kimyasal atıklarla uğraşmak istemiyor.
Benimle uğraşmak mı istiyorsun?
Burada erkeklerle uğraşmak daha kolay.
Avukat ve mirasçılarla uğraşmak istemiyorum.
Çocuklarla uğraşmak çok meşakkatli bir iş.
Öyle olacak. Yine de o satıcı ucubelerle uğraşmak istemiyorum.
En azından Chris gitmeyecek gelecekte onunla uğraşmak zorunda.
Benimle ve partnerimle uğraşmak zorunda kalacaksın.
Gidelim hadi. Hem bununla kafamız bir dünya ve paranoyakken uğraşmak istemeyiz.
En iyisiyle uğraşmak istedin.
Bu senin çetelerle uğraşmak zorunda değiliz ki.
Hawkla uğraşmak dışında, babamla beraber yaptığımız tek şeydi bu.