Примери за използване на Ufka на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
ama hepimiz aynı ufka sahip değiliz.”.
Milyonlarca kilometre ötedeki ufka bakıyorsunuz ve tüm gördüğünüz taşmış kanallar
Pencereye çıkıp ufka baktığımda bir çift uzun bacaklı,
Christopher Columbus gibi maceracılar ufka doğru yelken açarlar yeni bir yer mi bulacaklar yoksa dünyanın ucundan aşağı mı düşecekler bilmezlerdi.
Bob Alicein karadeliğe doğru düştüğünü görüyor, ufka yaklaştıkça yaklaşıyor, fakat yavaşlıyor.
Oğlunun elinden ve kızının da göğsünden tuttu bir geminin görünmesini bekler gibi ufka baktı sanırım daha önce pek çok defa bunu yapmıştı.
boş arazide durup ufka baktığınızda dağları,
gurup vakti ufka bakarsanız; kırmızı,
Bu çeşit bir motora sahip olsaydık, Buenos Ariese, Cape Towna New Yorka yolculuk süremiz bir kaç gün kısalırdı ve… rakiplerimizin ufka yelken açmaktan başka yapabilecek bir şeyleri olmazdı.
Arabada mide bulantısına yaygın tedavileri biliyoruz-- ufka bakmak, reçetesiz ilaçlar,
Bay Tyler, Ufuk hattında bir gemi direği görünüyor!
Ve ufukta şirketin geleceğini koruyacağını bildiğim bir hikayem var.
Çektiği ufuk fotoğrafları, daha sonra atmosferdeki aerosol tabakalarının saptanmasında kullanıldı.
Ufuktan enerji emisyonları tespit ediyorum.
Ufkun gözüktüğü yere mi?
Şu ufuktaki bir Cessna mı?
Ufukta yeni Panem beliriyor. Ama onu kendimiz için almalıyız.
Kırı geçince, ufkun kenarında Missoula rafinerilerinde benzinden ateşler gördük.
Güneş ufkun üzerinden geliyor.
Ufuktaki şu parıltı ne?