Примери за използване на Unsur на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu unsur müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlamaktadır.
Bir çerez en az iki unsur içerir; dosyanın adı ve değeri.
İki unsur var.
Dört unsur, dört mevsim.
Bu iki unsur evrenin tüm yapısını içerir.
Vali Nixin emriyle bu unsur… yok etm.
Sooper Foodsu diğer marketlerden ayıran iki unsur vardır: Eğlence ve güvenilirlik.
Bu duruma neden olan da birkaç unsur var.
Başarıya giden yolda en önemli unsur.
Siyesette şu üç unsur.
Bu çok önemli iki unsur.
Ama yardım edebilecek tek unsur biziz.
Suriyeden sınırımıza yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak değerlendirecek
Batı Avrupayı bilime götüren en belirgin tarihi unsur; Yunanlıların miras bıraktıkları matematik bilgisi
Kimlik belirleyici ana unsur olarak kullanılacak ve medeni durum ve diğer temel bilgiler için kanıt niteliği taşıyacak.
Bu gecikmelerin'' şüphe ve belirsizliği yaratan başlıca unsur'' olduğuna inanan Gashi,
Belki de bu kaynaklarımızı aktarmamız gereken şeydir çünkü bu üçüncü unsur, sürecin üçüncü parçası can alıcı kısımdır.
Bu üç unsur, yağmur altında sürüşle çok daha emin
SETimesa konuşan Rasiç,'' Oradaki Sırplar Arnavutlar tarafından yönetilmek istemiyor ve bunu değiştirebilecek tek unsur da Belgrad.
1640 yıllarında suyun bitkinin gelişimi için topraktaki en önemli unsur olduğunu keşfetmiştir.