Примери за използване на Unsurlar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve unsurlar bizim yolumuza girerse ayrılmış, sökülmüş unsurlar… O zaman ben yaptığımız en merhametsiz şeyleri bile haklı çıkarabilirdim.
Normal olarak, Kosovada bulunan uluslararası unsurlar EULEX ve KFOR
Priştineyi devletinin kurulması ve azınlık haklarının uygulanmasında demokrasi standartlarını uygulamaya zorlayacak unsurlar içermesi gerektiğini de belirtti.
Doğrulamanın güvenilirliğini etkileyen unsurlar, bağımsız denetçinin doğrulama talebi
aramızdaki en zayıf ve korkak unsurlar bile doğal sosyalizmin, halkımızın en büyük
radikal siyasi unsurlar manastırımıza tehdit oluşturmaya devam ediyor.'' dedi.
Bu paragrafa göre, olayla ilgili diğer tüm unsurlar seçim zamanında,
belli bir üretim tecrübesi ile iş becerisi sayesinde maddi değerler üretimini gerçekleştiren insanlar- tüm bu unsurlar, hep birlikte toplumun üretici güçlerini meydana getirirler.
diğer zararlı unsurlar içermediğine ilişkin bir garanti vermezler.
Philips Lighting tarafından gönderilen elektronik iletişimin virüs ya da başka zararlı unsurlar içermediğine ilişkin bir garanti vermezler.
ortak unsurlar gibi sokaklar ve aile ve arkadaşlar bir araya
Temel mineral unsurlarını içeren tek vitamindir.
Metal ve diğer unsurların Birliği mobilya eşsiz görüntü oluşturur.
Temel mineral unsurlarını içeren tek vitamindir.
Cinayeti yapmak için tüm unsurlara sahip olduğunu çok iyi biliyorsun.
Suç unsuru ile bağlantılı olmak olabilir mi?
Bunlarda tüm besleyici unsurların bulunmasını sağladık.
Afrika ve Batı unsurlarının zengin bir karışımıdır.
Sistemimdeki tanımlanamayan her türlü unsuru.
Ancak iyi bir denizci bu unsurlara karşı koymaz.