Примери за използване на Valizi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Adam, valizi Kayık Evine getirmeni istiyorum.
Ona valizi götürmemi istiyor. Yoksa Kayık Evini yakacakmış.
Valizi nasıl aldın?
Bu, adamı ve ilaç dolu valizi yakalamamızın en hızlı yolu.
Bırak o valizi.
Bu sağlık valizi, bu siyah elbiseler.
Uçakta sadece 2 şeyi yanına alabiliyorsun, iki tane valizi.
Bu Profesör Aschenbachın valizi.
Gelecek olan sadece valizi ile gelebilir.
Gelen kişi sadece valizi ile gelecek….
Pekâlâ, biri valizi bana getirsin ben de kızın gitmesine izin vereyim.
Hava alanından valizi getirdiler ama sapı kırılmış içinde eksik bir şey olup olmadığını bilmiyorum.
Madam Carringtonın valizi de vardı.
Yeonun bedenini taşımakta olan valizi bulmak için elimizden geleni yapacağız.
o seyahatten gelecekti ve iki veya üç gün için yoğun bir şekilde ofiste olacaktı ve valizi toplayıp gidecekti.
Bakın, Izzynin bana borcu vardı, ben de valizi teminat olarak aldım ama onu öldürmedim.
Bana valizimi mi fakslayacaklar?
Kap valizini. Vegasa gidiyoruz.
Valizini toplamıştı.
Valizlerimi çalmışlar!