Примери за използване на Vaz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Üçlüden vaz mı geçtin?
Ve eğer savaşmaktan vaz geçerseniz, bu ölüm demektir.
Her şeyden vaz mı geçtin?
Şimdi vaz geçemezsin.
Ortakyaşamın için kahveden vaz mı geçtin?
Görmeye başladıktan sonra mimarlıktan vaz mı geçtin?
Senden neredeyse vaz geçmiştim.
Bu kadın için kurtluğundan vaz geçer misin?
Ortadan kayboldu, hayatından vaz mı geçti?
Evet, vaz geçeceğim.
O gerizekalı senin tavsiyeni dinlemedi diye bunların hepsinden vaz mı geçeceksin?
Ne var Peret, vaz mı geçiyorsun?
Ondan vazgeçtim, her şeyden vaz geçebiliriz.
Sen benden vaz geçtin.
Bizden ve her şeyden annen için vaz mı geçeceksin?
Yaşamın keyfini sürmek için tahtından vaz geçti ve Krallığın yönetimini bana bıraktı.
Ama ona sevgilim olmanın ne demek olduğunu söylemiştim ve artık bundan vaz geçemezdi çünkü zaten bunu kabul etmişti ve biliyorsun, vaz geçemezdi.
Onun yapmaya karar verdiği fedakarlık para için tutkudan, romantizmden arzudan vaz geçmekti.
Davadan hemen vaz geçeriz. Yeter
Eğer onu vaz geçirmeseydim aylarca o alfabetik sıralama saplantısıyla uğraşırdık.