Примери за използване на Veriyi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu veriyi, o cihazın varlığını ispatlamakta kullanabileceğine inanan kişilerle çalışıyorum.
Veriyi Kaydet.
( Kahkahalar) Bu veriyi ilk duyduğumuzda, irkiliyoruz.
Kabul etmem gerek. Şifreli veriyi güneşin durağan dalgalarına saklamak dehamın bir göstergesi.
Bu veriyi ilk duyduğumuzda, irkiliyoruz.
su birçok veriyi mahvetmiş.
Şu piç kuruları beni indirmeye çalıştıklarında hedef veriyi ele geçirin.
Üç günde yaptığım en heyecan veriyi şeydi.
Ama yakında yerel veriyi de sunabileceğiz.
Burada karışıklığa yol açan değişken yaş gruplarıdır ve veriyi doğru yorumlamada son derece önemlidir.
Böylece bir yığın veriyi analiz ettikten sonra keşfettiğimiz şey şuydu;
Yada bu veriyi alıp organik bir şekle sokarak ekrana yansıtırsam ne olur? Sağdaki şekil.
IBMdeki bilim insanları 330 terabaytlık sıkıştırılmamış veriyi, ya da diğer bir deyişle 330 milyon kitaba eşdeğer nitelikteki bilgiyi avuç….
Bütün veriyi düzenler ve inceler,
Ama aynı veriyi alır da deCODEme uygulamasına yüklersem Tip 2 Diyabet hastalığına yakalanma riskimi de görebilirim.
Howard deneyi yapar, veriyi alır ve eğri üzerinde işaretler
Biz sadece Beverlynin ne kadar veriyi aldığını, onlarla ne planladığını yada nereye gittiğini bilmiyoruz ama şuan memnunum o senin beyninde değil.
O zaman 50 terabyte lık veriyi'' ilgili'' buldunuz ama bir Afrikalı Amerikalı kadının hayvan olarak yanlışlıkla alınması kabul edilmemiş?
Aslında paylaşılan veriyi bildiğimde ve açık bir şekilde benim rızam istendiğinde bazı sitelerin benim alışkanlıklarımı anlamasını istiyorum.
Veriyi kurtarmak için Ajan Scottın bedeninden kanından ve DNAsından yararlanmak istedik.