Примери за използване на Yağmurda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İlk defa yağmurda kaldım, sırılsıklam oldum.
Yağmurda dolaşmak isterim hep.
Horner: Verstappen yağmurda'' altıncı his'' sini kullanıyor.
Yağmurda şarkı söyleyip dans edeceksiniz.
Dün gece yağmurda ağaç devrilmiş.
Ama yağmurda kalıp acı çektiğini düşünmek hoşuma gidiyor.
Bu yağmurda torunumla dışarıda ne yapıyorsun sen?
Posta yağmurda ıslandığı için bazı sayfalar birbirine geçmiş.
Tüm köylüler yağmurda erimiş sanırım.
Olsundu, yağmurda da şarkı söyleyebiliriz.
Doakes bu yağmurda seni suç mahallinden uzaklaştırıyor ve sen de buna karşı gelmiyorsun?
Yağmurda sırılsıklam olursun.
Yani bana yağmurda çıkıp gelen… ertesi gün siste kaybolan birine.
Evet ama kışın soğuktur yağmurda da çatısı akıyor, değil mi?
Yağmurda şarkı söylüyor ve dans ediyorum….
Dediğim gibi, seni yağmurda kanlar içinde o şekilde bırakamazdım.
Yağmurda çekiç ne iş yapar ki?
Obelix yağmurda dikilme.
Yağmurda gidecek bir ev sahibi olma fırsatı.
Yağmurda sırılsıklam olmuşlar.