Примери за използване на Yaşarsan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bundan sonra onunla yaşarsan harika olacağını düşündü.
Yeterince uzun yaşarsan, her şeyi görebilirsin, derler.
Gelip, bizimle yaşarsan bundan onur duyarım.
Eğer yaşarsan, anıların korunacaktır!
Yeteri kadar uzun yaşarsan Dwayne, insanların vatan hainliğine karşı yaklaşımları değişebilir.
Bil ki sen nasıl yaşarsan ölüm öyle gelir sana.
İnsanlarla yaşarsan, sorunların olur.
Bir polisle yaşarsan'' dedin.
Biriyle yeterince yaşarsan, bir şeyler kapıyorsun.
Eğer Phoebeyle beraber yaşarsan ikiniz bir arada yaşayacaksınız.
Eğer yaşarsan, evleniriz, ya da ne istiyorsan onu yaparız.
Fakat gelip benimle yaşarsan, sana kibar davranırım.
Yaşarsan, daima'' Ya eğer?'' Diye merak edersin?
Yeterince uzun yaşarsan her şey mümkündür.
Benim için Ona deyin ki nasıl yaşarsan öyle ölürsün.
Ben ölürsem ve sen yaşarsan ne olur?
Üzgünüm dostum. Yaşarsan hikaye olmaz.
Biliyorum ve anlıyorum. Böyle bir şey yaşarsan değişirsin.
Her gününü son gününmüş gibi yaşarsan bir gün haklı çıkarsın.
Tabii o kadar yaşarsan.