YAPMAK ZORUNDASIN - превод на Български

трябва да направиш
yapman gereken
yapman gerek
yapman gerektiğini
yapman gerekiyor
yapılması gereken
yapacağın şey
yapmak zorunda olduğunu
yapman lazım
трябва да правиш
yapmak zorunda
yapmana gerek
yapman gerektiğini
yapman lazım
yapman gereken şey
yapman gerekecek
yapman gereken
трябва да го направиш
yapmak zorundasın
bunu yapman gerek
yapman lazım
bunu yapman gerektiğini
bunu yapmalısın
bunu yapmaya ihtiyacın
ще се наложи
gerekecek
zorunda
gerek
gerekebilir
налага се
zorundayım
gerekiyor
gerek
mecbursun
трябва да сториш
yapman gerektiğini
yapmak zorundasın

Примери за използване на Yapmak zorundasın на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Neden her şeyi iki kere yapmak zorundasın?
Защо трябва да правиш всичко по 2 пъти?
Benim gözümde bir adamsın ve bir seçim yapmak zorundasın.
В моите очи си мъж и трябва да направиш избор.
Yapmak zorundasın, bana söz ver.
Lisa benim için bir şey yapmak zorundasın.
Лиса, трябва да направиш нещо за мен.
Kendini belli etmek istiyorsan, iyilikler yapmak zorundasın.
Ако искаш да бъдеш забелязан, трябва да правиш услуги.
Yapmak zorundasın. Başka bir yolu yok.
Трябва да го направиш, няма друг начин.
Nate, bunu yapmak zorundasın.
Нейт, трябва да направиш това.
Bunu neden hep böyle kıvır kıvır yapmak zorundasın ki?
Защо винаги трябва да правиш бекона толкова къдрав?
Söylediğimi yapmak zorundasın yoksa ünüm mahvolacak.
Трябва да го направиш, иначе репутацията ми ще се изпари.
Şimdi bunu mu yapmak zorundasın?
Това ли трябва да направиш сега?
Her şeyi kendin yapmak zorundasın.
Всичко трябва да правиш сам.
Bunu yapmak zorundasın, bu bizim tek şansımız.
Трябва да го направиш. Това е единственият ни шанс.
Annenin yerini tutamaz ama dediğimi yapmak zorundasın.
Няма да замести мама, но трябва да правиш каквото казва.
Ama bu kızın oruç tutmayı bırakması için birşey yapmak zorundasın.
Но трябва да направиш нещо, за да накраш това момиче да спре да пости.
Benim organizasyonumun bir parçası olmak istiyorsan fedakarlık yapmak zorundasın.
Ако искаш да си част от организацията, трябва да направиш жертви.
Mirai, demek istediğim bundan sonra yıllıkla ilgili her şeyi tek başına yapmak zorundasın.
Мирай, това означава, че от сега нататък трябва да правиш редакцията сам.
Şimdi de sana ne kadar acı verse de korkunç bir şey yapmak zorundasın.
И сега, колкото и да боли, трябва да направиш нещо наистина ужасно.
Carlisle, bir şey yapmak zorundasın.
Карлайл, трябва да направиш нещо.
Şimdi sen bir seçim yapmak zorundasın.
Сега ти трябва да направиш избор.
Üç kere yapmak zorundasın.
Резултати: 205, Време: 0.0804

Превод дума по дума

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български