Примери за използване на Yapmak zorundasın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Neden her şeyi iki kere yapmak zorundasın?
Benim gözümde bir adamsın ve bir seçim yapmak zorundasın.
Yapmak zorundasın, bana söz ver.
Lisa benim için bir şey yapmak zorundasın.
Kendini belli etmek istiyorsan, iyilikler yapmak zorundasın.
Yapmak zorundasın. Başka bir yolu yok.
Nate, bunu yapmak zorundasın.
Bunu neden hep böyle kıvır kıvır yapmak zorundasın ki?
Söylediğimi yapmak zorundasın yoksa ünüm mahvolacak.
Şimdi bunu mu yapmak zorundasın?
Her şeyi kendin yapmak zorundasın.
Bunu yapmak zorundasın, bu bizim tek şansımız.
Annenin yerini tutamaz ama dediğimi yapmak zorundasın.
Ama bu kızın oruç tutmayı bırakması için birşey yapmak zorundasın.
Benim organizasyonumun bir parçası olmak istiyorsan fedakarlık yapmak zorundasın.
Mirai, demek istediğim bundan sonra yıllıkla ilgili her şeyi tek başına yapmak zorundasın.
Şimdi de sana ne kadar acı verse de korkunç bir şey yapmak zorundasın.
Carlisle, bir şey yapmak zorundasın.
Şimdi sen bir seçim yapmak zorundasın.
Üç kere yapmak zorundasın.