YAPMAKLA - превод на Български

правейки
yapmak
yaparak
yaparken
yapıyor
да направят
yapmak
yapacak
yaparlar
hale
yaratmak
прави
yaptığını
yapıyor
yapar
yapan
işi
haklı
yapan şey
bir yapıyor
düz
mi yapıyor
да направиш
yapman
yapabileceğin bir şey
да направи
yapmak
yapacak
yapacağını
yapar
hale
şey
при правенето
yapmanın
да върша
yapmak
işlerim
gönderenin
да го стори
yapmak
bunu yapacak

Примери за използване на Yapmakla на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Siz kızlar erkeklerinize annelik yapmakla meşgulsünüz.
Вие момичета сте твърде заети да бъдете майки на мъжете си.
Son zamanlarda seks yapmakla meşgulsün.
Ти беше зает да правиш секс.
Üzgünüm fakat şu an araştırma yapmakla meşgulüm.
Това е. Съжалявам, зает съм да правя проучване.
Bu tür toplantılar yapmakla.
Такива срещи се провеж.
Benim için söyleyeceğiniz başka hakaret yoksa Dr. Stark şu anda lapa yapmakla meşgulüm.
Ако нямате повече забележки, д-р Старк, заета съм да правя каша.
Bir dahaki sefere gerçekten yapmakla tehdit ediyor.
Заплашва, че следващия път ще го направи наистина.
Önce tasarımının basit bir prototipini yapmakla işe başlamış.
Първоначално се правели с по-опростен дизайн.
Samaritan ajanlarına ölüm tehditleri yapmakla meşgulüm.
Съм зает с провеждането на смъртни заплахи да самарянин оперативни работници.
Bunu birlikte yapmakla umuyorum ki bu korkunç döngüye bir son verip bir nevi kapanış yapabiliriz.
Надявах се, че правейки това заедно, ще можем да спрем този кръговрат и да достигнем до някакво примирие.
Mesele şu ki, seks yapmakla aralarında bağlantıyı kuramıyorlar… sonuçta bebekleri olabileceği ile.
Проблемът е, че те не могат да направят връзка между правенето на секс-- и това, че резултатът може да е бебе.
Bazı insanlar, eskiden elinde olanları tekrar inşa etmeye çalışır ama tüm ömrün bunu yapmakla geçebilir.
Някои гора се опитват да възстановят това, което са имали, но може да прекараш целият си живот, правейки това.
( Müzik)( Alkış) Güney Afrikada müzik yapmakla ilgili inanılmaz derecede etkileyici olan şey çok özgür olması.
(Музика)(Ръкопляскания) Нещо, което намирам за напълно пленително при правенето на музика в Южна Африка е, че тя е толкова освободена.
AnnaBeth ve ben bütün yazı senin için Alabamanın en uygun bekarlarının listesini yapmakla geçirdik.
Ана Бет и аз прекарахме цяло лято правейки списък с най-добрите ергени на Алабама за теб.
Ve herhangi bir sağlık bakımı konumunda herhangi birisi bunları yapmakla ilgilenirse, nasıl yaptığımızı
Който проявява интерес да го стори, в каквато и да е здравна ситуация- с радост ще ви помогнем и ще ви кажем
Güney Afrikada müzik yapmakla ilgili inanılmaz derecede etkileyici olan şey çok özgür olması.
Нещо, което намирам за напълно пленително при правенето на музика в Южна Африка е, че тя е толкова освободена.
Shortys sadece en yağlı yumurtaları yapmakla ünlü değil tren geçince tavandaki boya dökülüyor.
Не само прави на SHORTY има яйцата GREASIEST нещото пада от таванът когато el-ът минава покрай.
Zamanını çay yapmakla geçiren bir kadın böyle bir parça çikolatalı keki tezgahta bırakıyor.
Жена, която през повечето време прави чай просто така оставя парче шоколадов кейк на плота.
Welch sana tecavüz ettikten sonra aynısını çocuğuna da yapmakla tehdit ettiğini söylemiştin.
Ти каза, че след Welch изнасилена теб… Той заплашва да направи същото и с вашето дете.
Bunu Meredithe yapmakla da tehdit etmişti ama gerçekten yapacağını hiç düşünmemiştim.
Беше заплашил да направи това на Мередит, но не съм си и помисляла, че наистина ще.
Böylece senin şüpheci bayan ortağın otopsi yapmakla uğraşırken sen buraya bu seri katili yakalamak için benden yardım istemeye geldin.
И докато вашата скептично настроена партньорка, прави аутопсията вие дойдохте да ме помолите за помощ… за да хванете серийния убиец.
Резултати: 77, Време: 0.087

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български