създаване
yaratmak
kurmak
kurulması
üretmek
oluştur
yaratın
kuruluş да създавам
çıkarmak
yaratmak
oluşturmaya
yaratamayacaksam да създам
yaratmak
kurmak
oluşturmak
yapmaya
kurmayı
yaratabilme
üretmeye да създаде
yaratmak
kurmak
oluşturmak
yapmaya
kurmayı
yaratabilme
üretmeye да направи
yapmak
yapacak
yapacağını
yapar
hale
şey сътвори
yarattı
yaratan
binesiniz diye да всявам
yaratmak създаването
yaratmak
kurmak
kurulması
üretmek
oluştur
yaratın
kuruluş да създадем
yaratmak
kurmak
oluşturmak
yapmaya
kurmayı
yaratabilme
üretmeye да създадат
yaratmak
kurmak
oluşturmak
yapmaya
kurmayı
yaratabilme
üretmeye да създава
çıkarmak
yaratmak
oluşturmaya
yaratamayacaksam да създаваме
çıkarmak
yaratmak
oluşturmaya
yaratamayacaksam да направя да направим да създавате
çıkarmak
yaratmak
oluşturmaya
yaratamayacaksam да направят
Ürün geliştirip yatırım yapmak ve istihdam yaratmak . Да разработват продукти, да инвестират и да създадат нови работни места.İnsanları etkileyecek şeyler yaratmak istiyorum. Искам да създавам неща, които трогват хората. Düğmeye bastığımızda…- Yaratık yaratmak yerine tüm yaratıkları yok edecek. Вместо да създава чудовища, ще ги унищожава. Şimdiye kadar yapılmış en büyük en rahat en pahalı gemiyi yaratmak . Да създам най-великия, най-луксозен, най-скъп кораб на удоволствията, който някога е бил построяван.Bu yüzden onlara zor bir görev veriyorum: yeni açılan bir restoran için bir fikir yaratmak . Подхвърлям им предизвикателство: да създадат идея за напълно нов ресторант.
Direnişimizin tabanının geniş olduğu izlenimini yaratmak istedik. Искахме да създадем впечатлението, че нашата съпротива има широка база. Да творя и да създавам .Kurumsal politikayı yaratmak ve buna ön ayak olmak için tasarlandım. Проектиран да създава и провокира корпоративна политика. Yaratmak dururken… yok etmek neden?Защо да рушим след като можем да създаваме ? Görünüşe göre artık başka bir Tek Vuruş yaratmak gerekecek. Изглежда, ще трябва да създам друг"Един удар". Buna kendi deyimimizle bir Eyfel Kulesi anı yaratmak fırsatı olarak bakıyorum. Търся възможност да създадем момента на Айфелова кула, както го наричаме. Yeni türler yaratmak istiyorlarmış. Искат да създадат нови видове. Bir sorun yaratmak istemem. Не искам да създавам проблеми. Çözmeye başladığı birçok problemi yaratmak gibi kötü bir alışkanlığı var. Има ужасен навик да създава проблеми, които е пратен да потуши. Bir şehit yaratmak istemiyoruz! Не искаме да създаваме мъченик! Zekiyim ve bir farklılık yaratmak isterim. Интелигентна съм и искам да направя разликата. Bütün büyük sanatçılar gibi ben de hayatımın en büyük başyapıtını yaratmak istiyorum. Аз съм творец и искам да създам шедьовър- творбата на живота ми. Amaçlarının, özgür iradeye sahip bir Klon yaratmak olduğunu söyledi. Каза ми, че целта им е да създадат свободен фабрикат. Daha fazla sorun yaratmak istemiyorum. Не искам да създавам повече неприятности. Gerçek bir farklılık yaratmak ne demektir? Какво означава да направим наистина разлика?
Покажете още примери
Резултати: 643 ,
Време: 0.0996