Aber in wirklichkeit Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Es wird angenommen, dass die"schwimmende" Niere eine seltene Krankheit ist, aber in Wirklichkeit ist es nicht.
Yüzen'' böbreğin nadir bir durum olduğuna inanılmaktadır, ancak gerçekte öyle değildir.Er glaubt, aber in Wirklichkeit, pass ich auf ihn auf.
Cortisol wird oft mit der Stressantwort des Körpers in Verbindung gebracht, aber in Wirklichkeit ist seine Aufgabe komplizierter.
Kortizol sıklıkla vücudun stres tepkisi ile ilişkilidir, ancak gerçekte görevi daha karmaşıktır.Aber in Wirklichkeit waren es mit Sofia die Momente dazwischen.
Ama aslında Sofiayla en güzeli başbaşa olduğumuz anlardı.Alle sagen, dass die Fußballer die Stars sind, aber in Wirklichkeit seid ihr die kleinen Jungs.
Herkes oyuncuların yıldızlar olduğunu söyler; ancak gerçekte sizler küçük çocuklarsınız.Aber in Wirklichkeit ist es keine hoffnungslose Aufgabe.
Ama aslında bu umutsuz bir iş değil.Wir erwähnen können mehrere Dateien, die zuverlässig erscheinen mag, aber in Wirklichkeit sind sie sehr gefährlich.
Biz güvenilir görünebilir birkaç dosya sayabiliriz, ancak gerçekte çok tehlikelidir.Sie hätte gewonnen, aber in Wirklichkeit hatte sie verloren.".
Kazandığını zannetmiştir ama aslında kaybetmiştir.”.Viele glauben, dass Stuhlinkontinenz eine senile Krankheit ist, aber in Wirklichkeit ist die Situation etwas anders.
Birçok kişi fekal inkontinansın bir senil hastalık olduğuna inanır, ancak gerçekte durum biraz farklıdır.Aber in Wirklichkeit ziehen uns beide Sterne an.
Ama aslında iki yıldız da sizi kendilerine çekiyor.Goldensearch. org sieht aus wie eine legitime Suchmaschine, aber in Wirklichkeit ist es eine aufdringliche Browser-Hijacker.
Goldensearch. org yasal arama motoru gibi görünebilir, ancak gerçekte bir müdahaleci tarayıcı hijacker olduğunu.Aber in Wirklichkeit fing es schon viel früher an.
Ama aslında daha önce başlamıştı.Wir glauben zu leben, aber in Wirklichkeit arbeit.
Yaşamakta diyoruz ama aslında yaşamaya çalışmaktalar.Aber in Wirklichkeit ist es andersherum.
Koruyucu meleğim olduğunu söylüyor ama aslında tam tersi.Die Leute leben, sind aber in Wirklichkeit tot.
Bizler ise yaşıyoruz ama aslında ölüyüz.Aber in Wirklichkeit ist es gewaltig.
Ama gerçeği çok daha kapsamlı.Aber in Wirklichkeit scheint nicht es das nützlich sein.
Ancak, gerçekte, bu yararlı görünebilir değil.Aber in Wirklichkeit gibt es viele andere Aspekte der Vorbereitung auf den Ruhestand.
Ancak, gerçekte, emeklilik için hazırlanmanın birçok yönü vardır.Es verspricht eine Menge features, aber in Wirklichkeit, es funktioniert wie ein typischer Trojaner. Clicker.
Bir çok özellik, ancak, gerçekte, tipik bir Truva gibi işlevleri vaat ediyor. Tıkırtı.Er behauptet, sparen Sie Zeit und Geld, aber in Wirklichkeit wird nur dadurch unnötige Unterbrechungen.
O alacak-zaman ve para tasarrufu, ancak, gerçekte sadece gereksiz kesintiler neden olur.
