ABGELENKT - Turkce'ya çeviri

dikkati dağılmış
dikkatin dağınık
dalgın
nachdenklich
zerstreuter
abgelenkt
geistesabwesend
abwesenden
meşgul
beschäftigt
besetzt
zu tun haben
engagieren
fleißig
überlastet
beschäftigt sein
geschäftigen
vielbeschäftigte
busy
dikkatimi dağıtmak
ablenkung
ein ablenkungsmanöver

Abgelenkt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wurdest du im Club abgelenkt, oder was? Was ist passiert?
Ne oldu? Kulüpte dikkatin falan mı dağıldı?
Du scheinst etwas abgelenkt.
Biraz dikkatsiz gibisin.
Die Chancen stehen gut, dass die Männer heute Abend abgelenkt sind.
Adamların dikkati dağılacağı için bu gece iyi bir fırsat olacak.
Mach dir keine Sorgen, dass Norman in letzter Zeit abgelenkt wirkt.
Norman son zamanlarda dikkati dağınıkmış gibi görünürse endişelenme.
Was? Sie werden abgelenkt, während wir sie befreien?
Biz onları serbest bırakırken rahatsız olacaklar.- Ne?
Also bitte. Ich war nicht der Einzige, den seine Einhörner abgelenkt haben.
O tek boynuzlu atları dikkat dağıtıcı bulan sadece ben olamam. Yapma lütfen.
Tut mir leid, dass ich gerade so abgelenkt war.
Çok rahatsız olduğum için özür dilerim.
Wenn das Kind abgelenkt erscheint, siehe Abschnitt 2.2.4.
Çocuk dalıp görünüyorsa, Bölüm 2.2.4 bakın.
Obwohl es können Sie Zeit sparen, abgelenkt Essen kann schädlich sein für Ihre Gesundheit.
Size zaman kazandırabilir ancak dağınık yemek sağlık için zararlı olabilir.
Sie wissen, wie viel von einem Problem abgelenkt Fahren ist richtig?
Sorun dağılmış bir sürüşün ne kadarının haklı olduğunu biliyor musunuz?
Abgelenkt durch Facebook Touristin fällt ins Meer.
Facebooka kaptıran turist denize düştü.
Aber diese wird dann von der Antwort der alten Dame abgelenkt.
Öyle karışık ki yaşlı bayandan olur cevap.
Wenn du auftauchst bist du abgelenkt, verkatert und mehr an Sex interessiert
Hep geç kalıyorsun. Geldiğinde ilgin dağınık, akşamdan kalma oluyorsun.
Ich weiß, alle sind nun abgelenkt, ich mach das also weg.
Şimdi, biliyorum hepiniz rahatsız oldunuz. Attım gitti.
Wir wurden abgelenkt!
Dikkatimiz dağıtıldı!
Mich von einem Terroranschlag abgelenkt, der das Parlament zerstört und Hunderte getötet hätte.
Hem parlamentoyu mahvedip hem de yüzlerce insanı öldürebilecek devasa bir terör saldırısını araştırmaktan beni alıkoydun.
Ja, abgelenkt.
Evet, telaşlılar.
Marty in letzter Zeit etwas abgelenkt wirkt?
Marty son zamanlarda biraz kafası karışmış görünmüyor mu?
Dann wurden wir durch dieses Ding abgelenkt.
Ama sonra mâlum şey tarafından dikkatimiz dağıtıldı.
Ich bin etwas abgelenkt.
Biraz müsaade eder misin, burada dikkatim dağılıyor.
Sonuçlar: 75, Zaman: 0.0543

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce