ABLADEN - Turkce'ya çeviri

• boşaltmak
• bırakmamız
• ATMAK

Abladen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Was soll ich mit dem machen? Unter einer Brücke abladen?
Bu adamı ne yapmamı öneriyorsun… Köprüden mi atayım?

Echt ein Zufall, dass du den alten Østergaard-Hof wieder aufbaust, Abladen helfen.
Eski Ostergaardı burada yeniden inşa ediyor olmanız güzel bir tesadüf. Taşımaya yardım edin.

Giftige Abfälle in der Nähe einer Kindertagesstätte abladen?
Çocuk tesislerinin yakınlarına zehirli atık atmak mı?

Den Lastwagen abladen! Wir haben genug für alle!
Buradaki herkese yetecek kadar var! Kamyonu boşaltın!

Nicht vorne abladen. Na los.
Hadi, önden dökmek yok.

Erst das Abladen….
Önce bunu yükley.

will das für mich erledigen und mich im Hotel abladen.
onunla otel odasında takılır.

Unter einer Brücke abladen?
Köprüden mi atayım?

Ich konnte ja nicht alles auf seinen Schultern abladen.
Bütün bunları onun omuzlarına yükleyemezdim.

einige Arten von Krebs immer mehr zunehmen, und zwar an den Orten, wo wir unseren dreckigen, giftigen Müll abladen.
bizim kirli zehirli atıklarımızın boşaltıldığı yerlerde artış gösteriyor.

Du willst dieses Baby bei mir abladen, damit ihr beide fünf Minuten lang sein Liebesleben ordnen könnt, gefolgt von einer Stunde, in der ihr euch betrinkt
Beni bebekle bırakıp ineceksin. Sonra da aşk hayatını çözümlemek için beş dakika harcayıp geri kalan bir saatte

Fire ein Kerl, der gerade abgeladen worden ist?
Daha yeni terk edilmiş adamı işten çıkaran patron?

Allein in diesem Heim hatten die Spitäler… mehr als 50 Patienten abgeladen.
Sadece başka hastanelerin terk ettiği 50den fazla hastaya baktıklarını söylediler.

Wo Leute abgeladen und vergessen werden. Tief unter diesem Gebäude gibt es Kammern.
Bu binanın altında, insanların atıldığı… ve daha sonra unutulduğu odalar var.

Es würde Ihnen guttun, von der schweren Last etwas abzuladen.
Bu yükü biraz boşaltmanız iyi olur gibi görünüyor.

Nachdem ich deine Geschwister am Bahnhof abgeladen habe. Ich habe chinesisches Essen mitgebracht.
Bıraktıktan sonra eve gelirken biraz Çin yemeği aldım. Erkek ve kız kardeşlerini tren istasyonuna.

Giftige Chemikalien abgeladen und niemand tut etwas dagegen. Letztes Jahr wurden mehr als 6,7 Millionen Pfund.
Tondan fazla zehirli kimyasal… atıldı ve kimse bu konuda bir şey yapmıyor.

Hier ist der Ort, an dem die TVA ihren Müll ablädt. Alles, was sie stutzen.
ZVBnin çöpünü döktüğü yer burası işte… yok ettikleri her şeyi.

MÜLL ABLADEN VERBOTEN.
Çöp Dökmek Yasak.

Und das wahrscheinlichste Ergebnis für jeden abgeladen Hund ist, dass er sterben wird.
Ve herhangi bir çöplüklü köpek için en olası sonuç, o ölecek olmasıdır.