DAS ZU TUN - Turkce'ya çeviri

bunu yapmaya
das ist
das tun
şey
etwas
nun
sache
passieren
noch
zeug
viel
so
nur
gar
bunu yapmak
das ist
das tun
bunu yapmayı
das ist
das tun
bunu yapmanın
das ist
das tun

Das zu tun Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Und ich werde nie aufhören, das zu tun.
Ve bunu yapmayı asla bırakmayacağım.
Haben Sie einen Weg gefunden, das zu tun?
Bunu yapmanın bir yolunu buldunuz mu?
Aber das zu tun- oder auch nur darüber zu reden- ist umstritten.
Ama bunu yapmak- ya da sadece bunun hakkında konuşmak- tartışmalı.
Sie haben das Recht, das zu tun.
Bunu yapmaya hakkı var.
Isolde hat sich entschieden, das zu tun.
Isolde bunu yapmayı seçti.
Hier sind die Wege, das zu tun.
İşte bunu yapmanın yolları.
Das zu tun, war einfach das Richtige.".
Bunu yapmak doğru şeydi.”.
Wir versuchen das zu tun.
Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.
Sie beschlossen, das zu tun, nicht meine Mandantin.
Bunu yapmayı onlar seçti, müvekkilim değil.
Ich träume davon, das zu tun.
Bunu yapmanın hayalini kuruyorum.
Das zu tun, ist meine Stärke.
Bunu yapmak da benim gücüm dahilindedir.
Sie haben kein Recht, das zu tun.
Bunu yapmaya hiç hakları yok.
Lerne das zu tun.
Bunu yapmayı öğren.
Da findet sich ganz sicher ein Weg, das zu tun, Sir.
Bunu yapmanın kesinlikle bir yolu var efendim.
Schwierig, das zu tun.
Zordur bunu yapmak.
Du hättest jedes Recht, das zu tun.
Bunu yapmaya hakkınız var.
Also lasst uns versuchen, das zu tun.
Şimdi bunu yapmayı deneyelim.
Anstatt das zu tun, empfehlen wir zu entfernen Geno ohne jede Verzögerung.
Bunu yapmak yerine, herhangi bir gecikme olmadan Geno kaldırmak için öneririz.
Und Sie werden nicht die einzige Frau sein, das zu tun!
Ve bunu yapmanın tek kadın olmayacak!
Er hatte kein Recht, das zu tun.
Bunu yapmaya hakkı yoktu.
Sonuçlar: 436, Zaman: 0.0736

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce