Die frage ist nur Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Die Frage ist nur, wie man Schuhe anbringt.
Die Frage ist nur, ob er sich emotional besser fühlt?
Tek soru, duygusal olarak daha iyi hissedecek mi?Die Frage ist nur, wie lange.
Tek soru, ne kadar uzun süreceği.Die Frage ist nur, ob er wirklich da ist. .
Tek soru, gerçekten orada olup olmadığı.Die Frage ist nur, was war in der Tinktur?
Tek soru, dönüştüren iksirin içinde ne vardı?Die Frage ist nur, was ich vorher mit dir tun muss?
Tek sorum, ilk olarak sana ne yapmam gerekiyor?Die Frage ist nur… Weißt du es?
Asıl sorulması gereken, sen biliyor musun?Die Frage ist nur, welches Leben ist dir wichtiger?
Tek soru şu, hangisinin hayatı daha önemli?Die Frage ist nur, tretet ihr meiner Bruderschaft bei und kämpft?
Tek soru şu: Kardeşliğime katılıp savaşacak mısınız yoksa kaçınılmaz soykırımı mı bekleyeceksiniz?Die Frage ist nur, wie fangen wir diese Fische?
Ama sorulması gereken soru: O balıkları nasıl yakalayacağız?Also, Die Frage ist nur.
Bu sadece bir mesele. Bu olacak.Die Frage ist nur, wie gelangen wir dorthin?
Die Frage ist nur, warum?
Tek soru şu; neden?Kannst du es auch? Die Frage ist nur.
Tek bir soru var, yapabilir misin?Die Frage ist nur, wer Bonnie und wer Clyde ist? .
Hanginiz Bonnie*, Sorulması gereken soru şu; ve hanginiz Clyde?Die Frage ist nur: Kann ich mir das leisten?
Tek sorun onu yollayabilecek parayı bulup bulamayacağım?Die Frage ist nur, was ihr dagegen unternehmen wollt?
Burada sorulacak tek soru şu: Bu konuda ne yapacaksınız?Wie verletzt man sich dabei den Arm? Die Frage ist nur, Wie lächeln?
Tek soru şu ki: Gülümserken bir kolu nasıl yaralarsın?Die Frage ist nur, was zum Teufel bedeutet das? .
Tek sorun şu ki, ne anlama geliyor?Die Frage ist nur, wann?
Tek soru şu, ne zaman?
