Eifrig Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
sagte der König eifrig und eilte er.
Ein Freiwilliger? Wie eifrig.
Jung, eifrig, ehrgeizig.
Jetzt verstehst du die Bedeutung des Wortes"eifrig".
Das ganze Dorf hat eifrig für mich gesammelt.
Bütün köy benim adıma bir şeyler toparlamaya hevesliydi.Wie kommt es, dass Sie dieser Frau so eifrig bei der Hausarbeit helfen?
Nasıl oluyor da o kadının ufak tefek işlerini yapmaya bu kadar heveslisin?Die Kinder waren wunderbar: extrem eifrig und oft sehr klug.
Çocuklar şaşırtıcıydı: son derece istekli ve genellikle çok zekilerdi.Selbst die USA investieren eifrig in die Weltraumforschung.
ABD bile uzay araştırmalarına hevesle yatırım yapıyor.Sie könnten eifrig und optimistisch sein.
Hevesli ve iyimser olabilirsiniz.Das ganze Dorf hat eifrig für mich gesammelt.
Bütün köy benim adıma bir şeyler toplamaya başlamak için hevesliydi.Julia ist ungewöhnlich hartnäckig, eifrig und stur.
Julia alışılmadık şekilde inatçı, gayretli ve inatçıdır.Gregor, hinter seiner Türe, nickte eifrig, erfreut über diese unerwartete Weitsicht und Sparsamkeit.
Gregor, onun kapının arkasında, bu beklenmedik bir öngörü içinde sevinç, hevesle başını salladı ve tutumluluk.Beide Jungs sind eifrig, wieder Orte zu wechseln.
Her iki erkek de tekrar yer değiştirmeye istekli.Und Johnny, so eifrig.- Ich weiß.
Johnny de çok hevesli.- Biliyorum.ungestüm und eifrig.
çarpıcı ve gayretli.Was?", Sagte Mary eifrig.
Ne?'' Mary hevesle söyledi.Haustiere Vermögen, eifrig, neue extreme Emotionen.
evcil hayvan Fortune, istekli yeni aşırı duygular.Eifrig Lernende: Wer immer etwas neues
Hevesli öğreniciler: her zaman yeniGlaubst du, er ist?", Rief Mary eifrig.
O düşünüyor musunuz?'' Mary hevesle ağladı.Es ist kein Geheimnis, dass Jungen nicht zu eifrig sind, regelmäßig in ihrem Zimmer aufzuräumen.
Çocukların odasında düzenli olarak temizlemek için fazla istekli olmadıkları bir sır değildir.
