EINE BASIS - Turkce'ya çeviri

bir üs
basis
stützpunkt
bir temel
grundlage
basis
fundament
einer grundeinstellung
bir baz
basis
base
baz
bir taban
basis
bir üsleri
basis
stützpunkt
bir üssümüz
basis
stützpunkt
bir üsse
basis
stützpunkt

Eine basis Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Oh nein, Gonzales würde eine Basis nie grundlos angreifen?
Yok canım, Gonzales ne zaman bir üsse sebepsiz saldırmış ki?
Nicht weit von hier. Aus der Luft hab ich eine Basis gesehen.
Uçarken, buradan fazla uzak olmayan bir üs görmüştüm.
Sie bilden eine Basis für die Missionen der Armee und der Marine, denen sie folgen sollen.
Ordunun ve donanmanın misyonlarının takip etmesi için bir temel oluşturdular.
Erde. Du wirst dorthin reisen und eine Basis für uns zu schaffen.
Dünya. Oraya git ve bizim için bir üs inşa et.
Die Fakultät bietet eine Basis für mehrere Forschungszentren.
Fakülte çeşitli araştırma merkezleri için bir temel sağlar.
Sie war unbewohnt, also entschlossen wir uns eine Basis dort zu errichten.
Yaşayan kimse yoktu… biz de oraya bir üs kurmaya karar verdik.
Leider ist es nur das, eine Basis.
Üzgünüz, ancak bu yer, bir temel.
Aus der Luft hab ich eine Basis gesehen, nicht weit von hier.
Uçarken, buradan fazla uzak olmayan bir üs görmüştüm.
Wir bekommen so eine Basis für eine Akkordeon Karte.
Bir akordiyon kartı için böyle bir temel alıyoruz.
Eine Basis für ernsthafte Schwimmstunden.
Ciddi yüzme dersleri için bir üs.
Die Armee hat eine Basis für Kommandanten in War2 Glory.
Ordu War2 Glory komutanı için bir üs vardır.
Das Leben in einem türkis-Stil- es ist nur eine Basis, die Sie auf ihrem eigenen dekorieren können.
Turkuaz tarzında yaşamak- bu kendi başlarına dekore edebilirsiniz sadece bir üs.
Marine: Die kambodschanische Marine hat eine Basis auf der Insel.
Donanma: Kamboçya Donanması adada bir üs vardır.
den Zweck erfüllt, für eine Basis, um die Insel zu erkunden.
ada keşfetmek için bir üs amacını yerine getirir.
Einige meinen, dass wir eine Basis dort haben müssen.
Kimisi burada bir temelin olması lazım dedi.
Unser Glaube muss immer eine Basis haben.
Güvenin her zaman bir temeli olmalıdır.
Der Bau von Weltraumfabriken und -stationen war schon immer eine Basis des X-Spiels.
Uzay istasyonları ve fabrikalar inşa etmek her zaman X oyunlarının bir temeli olmuştur.
Durch einen Angriff auf die Kommandozentrale eines anderen Spielers eine Basis erobern.
Başka bir oyuncunun Komuta Merkezine saldırarak bir üssü ele geçirmek.
wir sollten inzwischen eine Basis auf dem Mond haben.".
Ayda şimdiye kadar bir üssümüzün olması gerekiyordu.
Hat er noch eine Basis?
Adamın hala tabanı mı var?
Sonuçlar: 100, Zaman: 0.055

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce