EINE URSACHE - Turkce'ya çeviri

bir neden
grund
ursache
motiv
anlass
bir nedeni
grund
ursache
motiv
anlass
bir sebebi
grund
motiv
ursache
anlass
bir nedenidir
grund
ursache
motiv
anlass
bir sebep
grund
motiv
ursache
anlass

Eine ursache Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Eine Ursache dafür liegt nahe.
Bunun yakın bir nedeni var.
Jede Freude hat eine Ursache.
Her mutluluğun bir sebebi var.
Ich denke, dass es noch eine Ursache gibt. Ist das alles?
Hepsi bu mu? Bence başka bir neden daha var?
Aber bei so etwas gibt es nicht nur eine Ursache.
Ama bu tür bir olayda sadece bir sebep yoktur.
Stress ist auch eine Ursache für schnellen Haarausfall.
Stres aynı zamanda hızlı saç dökülmesinin bir nedenidir.
Leiden hat eine Ursache.
Acıların bir nedeni vardır.
Eine Ursache von Instabilität sind die Extremisten,
İstikrarsızlığın bir sebebi, Tahranda oturan rejimin desteklediği
Auch eine mangelhafte Abdichtung der Mauer kann unter Umständen eine Ursache sein.
Duvarın yetersiz sızdırmazlığı da bir neden olabilir.
Es gibt nur eine Ursache, die all diesen Turbulenzen zugrunde liegt.
Bütün bu kargaşanın altında yatan tek bir sebep var.
Das Leiden hat eine Ursache.
Bu acının bir nedeni var.
Eine Ursache kann die Zunahme der Fructose beladene Getränke sein.
Bir sebebi fruktoz yüklü içeceklerdeki artış olabilir.
Wir sind es gewohnt, linear zu denken-- eine Ursache, eine Auswirkung.
Doğrusal neden ve doğrusal sonuca alışkınız-- bir neden, bir sonuç.
Hinter Verhalten gibt es immer eine Ursache.
Davranışlarının ardında her zaman bir sebep vardır.
Daher hat das Universum eine Ursache.
Dolayısıyla evrenin bir nedeni vardır.
Das operative kausale Prinzip lautet vielmehr, dass alles, was zu existieren beginnt, eine Ursache hat.
Kozmolojik argümanlarda ilk önerme şudur: Var olmaya başlayan her şeyin bir sebebi vardır.
Doch in den meisten Fällen ist es nicht nur eine Ursache alleine.
Ancak bu durum, çoğunlukla tek başına bir neden olmuyor.
Ihr Arzt wird Ihre Hautveränderungen untersuchen, um eine Ursache zu finden.
Doktorunuz bir nedeni belirlemek için cildinizdeki değişiklikleri araştırır.
In der klassischen Welt hat alles eine Ursache.
Klasik dünyada her şeyin bir sebebi vardır.
Darüber hinaus kostenlose Programme sind auch eine Ursache Norpalla eindringen.
Bunun yanı sıra, ücretsiz programlar da olur Norpalla bir neden vardır infiltrasyonu.
Wenn alles eine Ursache haben muss,
Her şeyin bir nedeni varsa, Tanrının
Sonuçlar: 171, Zaman: 0.0327

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce