ERFROREN - Turkce'ya çeviri

donmuş
einfrieren
erfrieren
soğuktan
kalt
kälte
kühl
cold
eiskalt
erkältung
gekühlt
des kalten
dondu
einfrieren
erfrieren
soğuktan öldü

Erfroren Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ihre Gefühle scheinen wie erfroren.
Sanki duyguları dondurulmuş gibidir.
Es war tot, erfroren am letzten Abend des alten Jahres.
Eski yılın son gecesinde donarak ölmüştü.
Erst gegrillt, dann erfroren“.
Önce kuruttular sonra dondurdular''.
Viele Menschen erfroren auf den Straßen.
Sokaklarda birçok kimseler donmuştur.
Menschen und Tiere erfroren.
İnsanların ve hayvanların dondurulması.
Lhr gebrochenes Bein ist vielleicht schon erfroren.
Kırık bacağınız şimdiden kangren olmuş olabilir.
In Polen erfroren zehn Menschen!
Polonyada 10 Kişi Donarak Hayatını Kaybetti!
Erfroren im Kühlwagen 9:20.
Dondurucu soğukta konteynerde kalıyorlar 09:18.
Erfroren.
Soğuktan dondu.
Mann erfroren allein in einer Nacht.
Kişi, bir gecede donarak can verdi.
Weil die meisten in der Kälte erfroren.
Hava çok soğuk olduğu için birçoğu öldü.
Ich bin erfroren. Jesus, verdammter Christ, das ist düster.
Lanet olsun, bu çok sert oldu. Donarak öldüm.
Du hast vor meiner Tür gelegen, fast erfroren.
Beni kapıda buldun… soğuktan donmak üzereydin.
als meine Füße erfroren.
ayagim dondugunda.
Zwei Lahrer Bergsteiger am Mont Blanc erfroren.
Mont Blancda 2 dağcı donarak öldü.
Sie war tot, erfroren am letzten Abend des alten Jahres.
Eski yılın son gecesinde donarak ölmüştü.
Bereits in den vergangenen Jahren waren in Syrien Kinder in Flüchtlingscamps erfroren.
Geçtiğimiz yıllarda da Suriye genelindeki mülteci kamplarında içinde çocukların olduğu mülteciler donarak ölmüştü.
Dringender UNICEF-Appell: Bereits 15 kleine Kinder in Syrien erfroren.
UNİCEF açıkladı: Suriyede 15 çocuk donarak öldü.
Sie war extrem ausgekühlt und sie hatte keinen Herzschlag- sie war in jeder Hinsicht tot, erfroren.
Vücudu o kadar soğumuştu ki kalp atışları tamamen durmuştu. Kelimenin tam anlamıyla donarak ölmüştü.
Drei Menschen in Ungarn erfroren.
Macaristanda 3 kişi donarak öldü.
Sonuçlar: 81, Zaman: 0.0579

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce