Kangren Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Adam adada kadını beklerken kangren oluyor ve bacağını kaybediyor.
Kırık bacağınız şimdiden kangren olmuş olabilir.
Kangren olmuş.
Bir şeyle mi itham ediyorsunuz beni? Kangren ayağımı yiyip bitiriyor, gözlerimi değil,?
Kangren yüzünden kolunu kesmek zorunda kaldılar.
Kangren olmak hiç kolay değil.
Ne karmaşa. En azından kangren yok.
Nealın ayak parmakları arasında kangren kanıtı bulduk.
Bunun kangren oranını önemli ölçüde azalttığını tespit etti ve sonuçlarını The Lancette yayımladı.
Kangrense acımaz mı?
Evet, kangrenden. Her neyse.
Kurşun kemiğe saplanmışsa beş saat içinde enfeksiyona ve kangrene yol açar.
Kangrenli( ülserler irin içerir, sıcaklığı artırabilir).
Fakat biz nedeni ararken kangrenden ölmeyeceksin.
Her neyse. Evet, kangrenden.
Dişin kangrenli lezyonu ilk olarak rengini değiştirdiğinde,
Ayağın donması kangrene neden olabilir ki bu olursa uzuv kesilir.
Bu kangreni, parmağı kesip atacaksın.
Kangrenli( ülserler irin içerir, sıcaklığı artırabilir).
Eğer Raj ölecekse… donarak, kangrenden, şiddetli güneş yanığından… veya 650 kiloluk bir kutup ayısı tarafından paramparça edilerek ölebilir.