ERLEBT - Turkce'ya çeviri

• yaşıyor
• yaşar
• görmemiştim
• deneyimli
• deneyimliyor
• yaşanıyor
• tecrübe
• tanık
• şahit
• yaşadığı
• yaşadım
• yaşadı
• görmedim
• gördüm
• deneyimlediği
• deneyimleri
• deneyimlenir
• yaşarsa
• gördü
• deneyimler
• deneyimlemiş
• deneyimlediniz

Erlebt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Erlebt und wissenschaftlichen Produktion Anordnung kann die Lieferzeit Ihrer Bestellung deutlich verkürzen.
Deneyimli ve bilimsel üretim düzenleme keskin siparişinizin sağlama süresini kısaltabilir.

Ich hate sie noch nie so erlebt.
Onu daha önce hiç böyle görmemiştim.

Sein Zustand ist heikel, aber erlebt.
Durumu biraz kritik ama yaşıyor.

Der Mensch bewusst erlebt.
İnsan ise bilerek yaşar.

Algerien erlebt die größte Protestwelle seit Jahrzehnten.
Cezayirde onlarca yılın en büyük protesto dalgası yaşanıyor.

Eine Frau erlebt Jupiter Transit in ihrem siebten Haus.
Bir kadın Jüpiterin Yedinci Evine geçişini deneyimliyor.

Der alles und nichts erlebt. Ich bin kein Weltbürger.
Belki bende her şeyi tecrübe eden… bir dünya vatandaşı olacak kapasite yoktur.

Ihr erlebt eine Menge Veränderungen auf dem Planeten, der sich auch weiterentwickelt.
Gezegende pek çok değişime tanık oluyorsunuz çünkü o da gelişiyor.

Wenn Sie nicht erlebt zusammen mit dieser Aktivität, handeln in übereinstimmung
Eğer bu aktivite ile deneyimli değilseniz, uygun sonundaki kılavuzu

Prüfung von größerem Standort von NBScience erlebt kontrahierten Experten.
NBScience şahit büyük sitenin Denetim uzmanları sözleşmeli.

Eines Kleidungsstücks erlebt. Hab Grandma noch nie so aufgeregt und wütend wegen.
Büyükannemi hiçbir kıyafet için bu kadar saplantılı görmemiştim.

Sein Zustand ist heikel, aber erlebt.
Durumu hassas, ama yaşıyor.

Eine Person erlebt ein brennendes Gefühl.
Bir kişi yanma hissi yaşar.

Jahrhunderte schwere Krisen erlebt.
Yüzyıllardır krizler yaşanıyor.

Aufgrund seiner Höhenlage erlebt dieses Plateau einige der kältesten Winter Australiens.
Yüksekliğinden dolayı, bu yayla Avustralyanın en soğuk kışlarından bazılarını deneyimliyor.

Ich bin kein Weltbürger, der alles und nichts erlebt.
Belki bende her şeyi tecrübe eden… bir dünya vatandaşı olacak kapasite yoktur.

Generell Vergnügen erlebt in einem Traum- ein Zeichen des Kommens Freude, Sie persönlich entworfen.
Genellikle zevk bir rüya deneyimli- bizzat amaçlanan size sevinç gelişinin bir işareti.

Aber so was Aufregendes noch nie. Wir haben schon viel erlebt.
Ama bu kadarına değil. Çok fazla şeye tanık olduk.

Sie können uns jederzeit überfallen! Hab noch nie so eine Feuerkraft von Indianern erlebt!
Kızılderililerden böyle bir silah atışı hiç görmemiştim. Saldırabilirler!

Nicht alle von ihnen. Erlebt im Äußeren Rand, im Exil.
Hepsi değil. Dış Halkada, sürgünde yaşıyor.