ESS - Turkce'ya çeviri

• ye
• yemem
• yemek
• yerim

Ess Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich ess das nicht!
Ben bunu yemem!

Ess weiter.
Yemeğini bitir.

Nein, ich ess meine Erdnüsse, und du kannst gar nichts machen.
Hayır. Ben fıstık yiyorum ve sen bana engel olamazsın.- Hadi ama.

Aber ess-- Sie hat aufgelegt.
Ama seni yemezler… Kapattı.

Was ess ich hier überhaupt?
Bu yediğim şey nedir?

Aber was ess' ich dann zu Mittag?
Öğle yemeğinde ne yiyeceğim?.

Dann ess ich Salat und er reinigt die Schuhe.
Ben salata yiyeyim, o da kramponları temizlesin.

Was ess ich hier überhaupt?
Ne yedim ben bu arada?

Ich besauf mich mit meinem Bruder, ess wie ein Pferd und schlaf wie ein Baby!
Kardeşimle sarhoş olacağım, domuz gibi yiyip, bebek gibi uyuyacağım. Balık ve Mantar!

Mexikanisch! Das ess ich am liebsten.
Meksika yemeği Benim favorim.

Ess- und Trinkgewohnheiten enthalten auch die Hauptursachen für Verfärbungen in den Zähnen.
Yeme- içme alışkanlıkları da dişlerde renk probleminin ortaya çıkmasının ana nedenlerini barındırmaktadır.

Ess das lieber nicht, Schätzchen.
Onu yeme tatlım.

Ich ess' das.
Yiyeceğim o zaman.

Meeresfrüchte ess ich ab und zu.
Bu aralar tavuk ürünlerini pek yemedim.

Ess morgen Abend mit uns.
Yarın gece bizimle yemeğe katıl.

Also ess ich Waffeln!
Yani ben de waffle yiyeceğim.

Nein, ich ess doch so'n Zeug nicht, Jane.
Hayır, onu yemiyorum ben Jane.

Ich jag den Laden in die Luft und ess in Ruhe meine Cornflakes.
Burayı havaya uçurup evimde mısır gevreği yiyeceğim.

Elitesoldaten ess ich zum Frühstück.
Ben yeşil berelileri kahvaltı diye yiyorum.

Davon ess ich fünf Teller.
Bu benim ilk Noel yemeğim.