FOSSILE - Turkce'ya çeviri

fosil
fossil
versteinerten
fosilleşmiş
fossil
versteinerten
fosili
fossil
versteinerten
fosiller
fossil
versteinerten

Fossile Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Keine interplanetarischen Reisen, uralte Technologien, Fossile, Brennstoffe für Motoren.
Fosil yakıt yakan yer araçları. Gezegenler arası yolculuk yok, kötüye giden bir teknoloji.
Fossile Hotspots: Nationalparks zu besuchen.
Fosil Noktası: Ziyaret edilecek Milli Parklar.
Wie Man 300 Millionen Menschen In Indien Strom Liefert, Ohne Fossile Brennstoffe.
HindistanDa Fosil Yakıtlar Olmadan 300 Milyon Kişiye Elektrik Alma.
US-Energieminister sicher Fossile Brennstoffe verhindern Vergewaltigungen.
ABD Enerji Bakanı: Fosil Yakıt Kullanımı Cinsel Saldırıları Engelleyebilir.
Diese Fossile Spinne hat einen seltsamen Zusatz.
Bu Fosil Örümcek Garip Bir Eklentiye Sahiptir.
Fossile, nicht erneuerbare Energien,
Fosil, yenilenemeyen enerjiler,
Aber beide bleiben Fossile Brennstoffe.
İkisi de fosil yakıt.
Fossile Brennstoffe bewegen.
Devam eden fosil yakıt….
Madagaskar-Dinosaurier Füllt 95 Millionen Jahre Alte Fossile Lücke.
Madagaskar Dinozor 95 Milyon Yıllık Fosil Boşluğunu Doldurur.
Noch mehr fossile Energie.
Daha çok fosil yakıt enerjisi.
Blackrock verliert 90 Milliarden durch fossile Investitionen.
Fosil yakıt yatırımları BlackRockı 90 milyar dolar zarara uğrattı.
Öl- und andere fossile Reserven könnten zu gestrandeten Vermögenswerten werden.
Petrol ve diğer fosil yakıt rezervleri mahsur kalan varlıklar haline gelebilir.
Investitionen in fossile Strukturen müssen zur Ausnahme werden.
Fosil yakıt altyapılarına yapılacak yatırımlar istisna haline gelmeli.
Es gibt schon mehr als genug fossile Brennstoffreserven und Infrastruktur um Klimaziele zu überwinden.
Zaten fazlasıyla var fosil yakıt rezervleri ve altyapı iklim hedeflerini aşmak için.
Fossile Entdeckung Der Achtjährigen Erklärt, Warum Schildkröten Muscheln Haben.
YearS Fossil Discovery, Kaplumbağaların Neden Kabuklara Sahip Olduğunu Açıklıyor.
Im vergangenen Jahr wurde mehr Solarenergie weltweit als fossile installiert.
Geçtiğimiz yıl, fosil yakıtlardan daha fazla Güneş enerjisi paneli kuruldu.
Dass dieses Abkommen die fossile Industrie auf die falsche Seite der Geschichte setzt.
Bu anlaşma ile fosil yakıt endüstrisi, tarihin yanlış tarafına yerleştiriliyor.
Eine fossile Uhr zu kaufen.
Fossil saat satın al.
EIB will Finanzierung für fossile Energie stoppen.
AB Bankası, fosil yakıt enerjisi için finansmanı durduracak.
Fossile Funisia dorothea aus dem Süden Australiens.
Güney Avustralyada ortaya çıkarılan bir fosilde Funisia dorothea.
Sonuçlar: 334, Zaman: 0.0253

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce