GROSSEN BAUM - Turkce'ya çeviri

büyük bir ağaç
großer baum
einen großen teich
büyük bir ağaca
kocaman bir ağaç
großer baum
ein ganzer baum
büyük bir ağacın
großer baum
einen großen teich

Großen baum Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Er ist dort drüben unter dem großen Baum begraben.
Buradaki büyük ağacın altında gömülü.
Ich habe unter dem großen Baum auf dem Ostfeld um sie angehalten.
Doğu tarlasındaki büyük ağacın altında ona evlenme teklifi ettim.
Mit einem mächtigen Schlag. Der Jäger schlug den großen Baum.
Avcı Ulu Ağaça… güçlü bir yumruk attı.
Unter dem großen Baum greift die Nacht sanft ihren Raum, schwarz wie ich.
Uzun ağaçların altında, benim gibi karanlık olan gece usulca gelmekte.
Vor dem großen Baum dort, ein kleiner Fetzen in rot.
Büyük ağacın önünde, küçük kırmızı bir parça.
Beobachtete ich einen Blitz, der einen großen Baum in Flammen setzte. Als Kind.
Çocukken bir yıldırımın dev bir ağaca düşerek onu alevler içinde bırakmasına şahit oldum.
Ich mag diesen großen Baum.
Bu büyük ağacı sevdim.
Ich mag den großen Baum.
Bu büyük ağacı sevdim.
Siehst du den großen Baum da?
Şuradaki iri ağacı gorüyor musun?
Siehst du den großen Baum da draußen?
Disari bakinca büyük bir agaç göreceksin?
Sie alle lieben den großen Baum. Auf den kann man auch stolz sein.
Herkes, büyük ağacı sever ve onunla gurur duyar.
Bevor nicht irgendjemand kommt und den großen Baum fällt, wird der kleine Baum niemals Licht kriegen.
Birileri gelip büyük ağacı kesmedikçe, küçük ağaç hiçbir zaman güneş ışığı alamaz.
Es ist nicht gut, alleine unter einem großen Baum zu schlafen.
Ulu ağaç altında tek başına uyumak iyi değildir.
Unter dem großen Baum.
Büyük ağacın altında.
Okay, anscheinend muss ich zum großen Baum am Stadtrand, um etwas zu regeln.
Oraya gitmem lazım, bir şeyi halletmek için. Pekala, belli ki kasabanın dışındaki büyük ağacın.
Ja, den großen Baum.
Evet, bu büyük ağaç.
Wir holen einen großen Baum für den ganzen Schmuck…- Mit Socken am Kamin…- Wir kommen!- Der Weihnachtsmann kriegt Bier.
Büyük bir ağaç ve bir sürü süs- Orada olacağız.- Kurabiyeleri ve biraları da Noel Baba için alacağız… hazırlayacağız.- Hemde çoraplarla süsleyeceğiz.
Ein großer Baum fällt… und ein neuer wächst aus dem gleichen Boden.
Büyük bir ağaç devrilir ve… yenisi aynı yerden bitiverir.
Rechts kommt ein großer Baum, da biegst du links ab.
Sağda büyük bir ağaç var, oradan sola dönüyorsun.
In der Nähe eines Klinkerhauses und eines großen Baumes.
Kocaman büyük bir tuğla binayla büyük bir ağacın oradayız.
Sonuçlar: 47, Zaman: 0.0438

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce