HALB SO - Turkce'ya çeviri

yarısı kadar
yarım kadar
halb so
yarın kadar
halb so
bis morgen
yarisi kadar
yarısı kadardır
yarıya kadar
halb so

Halb so Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ein anderer fand heraus, dass Kaffeetrinker halb so häufig einen Selbstmordversuch unternahmen.
Bir diğeri, kahve içenlerin intihara teşebbüs etme ihtimalinin yarıya kadar düşük olduğunu tespit ettiler.
Nur halb so nett wie Ihr Scott.- Sehr nett.
Scottın yarısı kadar bile etmem. Çok naziksin.
Sie ist mit 20 mm × 21,5 mm × 1,4 mm etwa halb so groß wie die SD-Card.
Mm × 21,5 mm × 1,4 mm ölçüleri ile ortalama SD-Cardın yarısı kadardır.
Dieser ist halb so groß und bringt die doppelte Leistung.
Yenisinin boyutu yarısı kadar ve iki kat fazla güç sağlıyor. Bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama… umudumu kaybettim.
deren Gewicht bei gleicher Tragfähigkeit ungefähr halb so hoch ist.
aynı taşıma kapasitesinin ağırlığı yaklaşık yarısı kadardır.
Werde ich mal halb so gut wie er.
Onun yarısı kadar savaşçı olabilirim.
Das Gehirn von einem Jahr alt ist halb so groß wie ein erwachsenes Gehirn.
Bir yaşındaki beyin, yetişkin bir beynin yarısı kadardır.
Meiner ist halb so groß und falsch.
Benimki bunun yarısı kadar ve çakma.
Ganymed von Jupiter ist fast halb so groß wie die Erde.
Jüpiterin Ganymedesi Dünyanın neredeyse yarısı kadardır.
Seins ist nur halb so gut, wenn wir fertig sind.
İşimiz bittiğinde yarısı kadar bile iyi olmayacak.
Es ist aber mit 20 mm × 21,5 mm × 1,4 mm etwa halb so groß wie die SD Karte.
Mm × 21,5 mm × 1,4 mm ölçüleri ile ortalama SD-Cardın yarısı kadardır.
Es gibt Regionen, wo diese Bar halb so niedrig ist.
Bu çubuğun yarısı kadar düşük olduğu bölgeler var.
Da dieses Gerät keinen Kompressor benötigt, ist es nur halb so schwer wie herkömmliche Kühleinheiten.
Bu ünite bir kompresör kullanmadığı için, ağırlığı klasik soğutma ünitelerinin yarısı kadardır.
Nur dass man nicht halb so gut für sie sorgt.
Yalnız hiç kimse onlarla yarısı kadar bile.
Aber die italienische Station ist nur halb so weit.
Fakat İtalyan merkezi yarısı kadar uzaklıkta.
An meinem besten Tag… bin ich nur halb so stark.
En iyi günümde… anca bunun yarısı kadar adamım.
Ich wünschte, mir wäre mein Job nur halb so wichtig.
Keşke ben de işimi senin önemsediğinin yarısı kadar önemseyebilseydim.
Aber nicht halb so sehr wie der Gedanke, alles zurückzulassen.
Ama her şeyi geride bırakma düşüncesinin yarısı kadar bile değil.
Scherenhans, wenn du halb so gut schießt wie du plapperst.
Dinle, eğer gevezelik yaptığının yarısı kadar iyi atış yapıyorsan.
Ich stahl für dich, da war ich halb so alt wie er.
Daha bunun yarısı kadarken senin için hırsızlık yapıyordum.
Sonuçlar: 229, Zaman: 0.0308

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce