HEIM - Turkce'ya çeviri

• ev
• bir yuva
• eve
• evine
• evinize

Heim Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Heim… Familie… Liebe.
Bir yuva… aile aşk.

Dann gehen wir beide heim.
Sonra ikimiz de eve gideceğiz.

Meine Mutter sagt, hübsches Heim, zufriedener Mann.
Annem'' Mutlu ev, mutlu koca'' der.

Ihr geht jetzt alle heim.
Hepiniz evinize gidin şimdi.

Ich bringe dich heim, kleiner Bruder.
Seni evine götüreceğim küçük kardeşim.

Nein, nein, ich bringe dich heim.
Olmaz, seni eve götürüyorum.

Ein Königreich, sogar dein Leben… Warum war es nicht genug? Ein Heim.
Neden yeterli olmadı?… bir krallık, sana ait bir yaşam… Bir yuva.

Heim und Kirche, das ist es, was heutzutage zählt.
Ev, kilise, bu günlerde önemsenen şeyler.

Du hast Aids, geh heim und stirb.
AIDS olmuşsunuz, evinize gidin ve ölün.

Geh heim und spiel mit deinem Gummi! Du hast verloren.
Evine gidip lastiğinle oyna sen. Kaybettin.

Mommy, du bist albern. Heim.
Anne, saçmalama.- Eve.

Schrecklich einsame Schaukel"sucht liebendes Heim.
Çok yalnız salıncak sevgi dolu bir yuva arıyor.

Habe ein Heim aufgebaut, ein Kind großgezogen.
Bir ev kurdum, bir evlat yetiştirdim.

Gehen Sie heim, Mrs. Sullivan. Es reicht nicht.
Yetmez. Evinize gidin Bayan Sullivan.

Du gehst heim und bist gelangweilt und genervt.
Evine döneceksin her zaman olduğu gibi sıkılacak ve… önemsenmeyeceksin.

Wo fahren wir hin? Heim.
Nereye gidiyoruz? Eve.

Ein Heim für besondere Kinder.
Tuhaf Çocuklar İçin Bir Yuva.

Gehen Sie jetzt heim.
Şimdi evinize gidin.

Vielleicht ist das Heim keine gute Idee.
Belki o ev iyi bir fikir değildir.

Er bringt die Kippas aus der Synagoge heim.
Sinagogdaki takkeleri ve evine ıvır zıvır getirir.