HERVORRUFEN - Turkce'ya çeviri

• neden olabilir
• sebep
• provoke
• yaratabilir
• yol açabilir
• uyandırabilir
• üretebilir
• oluşturabilir
• tetikleyebilir
• yaratmak

Hervorrufen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Diese Daten können nur ein kleines Lächeln hervorrufen.
Bu veri sadece küçük bir gülümsemeye neden olabilir.

eine größere Anzahl von URLs hervorrufen.
çok sayıda URL oluşturabilir.

Bestimmte Nahrungsmittel und verunreinigtes Wasser können ebenfalls Vergiftungen im Körper eines Babys hervorrufen.
Bazı yiyecekler ve kirli su, bir bebeğin vücudunda zehirlenmeye yol açabilir.

Dies kann einen Motivationsverlust hervorrufen und den Wunsch, überhaupt nichts mehr zu tun.
Bu, motivasyon eksikliği ve hiçbir şey yapmama arzusu üretebilir.

Resolution könnte diplomatische Krise hervorrufen.
Bu fotoğraf diplomatik kriz yaratabilir.

musikalische Empfindungen hervorrufen.
müzikal duygular uyandırabilir.

Die unschuldigsten Gegenstände können Zerstörung und Chaos hervorrufen.
En masum objeler bile kargaşaya sebep olabiliyor.

ein Besuch bei einem Arzt kann eine vorübergehende Hyperprolaktinämie hervorrufen.
doktor ziyareti, stresli geçici hiperprolaktinemi provoke edebilir.

Formoterol kann selbst eine Verlängerung des QTc-Intervalls hervorrufen.
Formoterol, kendisi, QT intervalinin uzamasına neden olabilir.

In vielen Fällen können bestimmte Bestandteile von Fettverbrennern Reaktionen im Körper hervorrufen.
Çoğu durumda, yağ yakıcıların bazı bileşenleri vücut içinde reaksiyonlar oluşturabilir.

Eine einzige Aufnahme kann eine Emotion festhalten oder ein inneres Gefühl hervorrufen.“.
Tek bir çekim, bir duyguyu yakalayabilir veya bakanın içinde bir duyguyu tetikleyebilir.''.

können sie andere Beschwerden hervorrufen.
başka şikayetlere yol açabilir.

Videospiele können eine schwerere Abhängigkeit als Heroin hervorrufen.
Video oyunları tıpkı eroin kadar güçlü bir bağımlılık yaratabilir.

Ihre natürliche gute Laune kann Witze hervorrufen, die andere unbeabsichtigt beleidigen.
Doğal iyi mizahları, istemeden başkalarını rahatsız eden şakalar üretebilir.

Musik kann viele Gefühle hervorrufen.
Müzik, pek çok duyguyu uyandırabilir.

Jeden demaskieren, Angst hervorrufen, Paranoia, einen Krieg auslösen.
Herkesi açığa çıkarıp korku, paranoya yaratmak, savaş çıkarmak.

Bei Kindern Krebs hervorrufen kann.
Çocukta kansere sebep olabilir.

Beide Krankheiten können Nierenversagen hervorrufen, was mit der Pathologie völlig unvereinbar ist.
Her iki hastalık da patolojiyle tamamen uyumsuz olan böbrek yetmezliğini provoke edebilir.

(z.B. Kontaktdermatitis) hervorrufen.
( örneğin kontakt dermatit) neden olabilir.

Das kann ähnliche Reaktionen hervorrufen.
De benzer tepkilere yol açabilir.