INSTRUMENTE - Turkce'ya çeviri

• aletler
• enstrümanlar
• araçlar
• cihazlar
• çalgı
• aracı
• gereçler
• aletleri
• enstrümanları
• enstrüman
• araçları
• alet
• araçların
• aletlerin
• araç
• enstrümanların
• cihazları
• çalgılar

Instrumente Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Silberne Instrumente"klingen" sogar auf besondere Weise.
Gümüş enstrümanlar bile'' ses'' ten bile vururlarsa özel bir şekilde.

Welche Instrumente können restauriert werden?
Hangi Cihazlar Restore Edilebilir?

Die Instrumente zum Verändern der Welt liegen in jedermanns Händen.
Dünyayı değiştirmek için araçlar herkesin elinde var.

Internaonaler Währungsfonds(IWF) und Weltbank- zwei Instrumente zur Zerstörung von Nationen.
IMF ve Dünya Bankası: Ulusal Yıkımın İki Aracı.

Fist für 8 Instrumente.
Fist 8 Çalgı için.

Bleiben sie und überwachen Sie die Instrumente.
Sizin kalıp aletleri izlemenizi istiyorum.

Erste Instrumente Datum Zurück 40.000 Jahre.
Ilk Aletler Tarihi Geri 40.000 Yıl.

Welche Instrumente oder Plattformen eignen sich dafür am besten?
Hangi cihazlar veya platformlar en çok kullanılacak?

Instrumente kosten Geld.
Enstrümanlar pahalıdır.

Die Natur erschafft die Instrumente, um tödliche Krankheiten auszumerzen.
Doğa ölümcül hastalığı yok etmek için araçlar üretir.

Astrosat hat fünf Instrumente.
Astrolojinin 5 tane aracı vardır.

Jacobus Stainers Instrumente wurden kopiert und in ganz Deutschland nachgebaut.
Evet… Jacobus Stainerın enstrümanları Almanyanın her yerinde kopyalandı… ya da yeniden üretildi.

Der könnte die Instrumente stören oder nach eigenem Programm laufen.
Aletleri bozuyor ve kendi programını işletiyor olabilir.

Bezahlen Instrumente in Bar und alles.
Enstrümanlar falan için nakit para ödüyorlarmış.

Instrumente oder mikrofone.
Aletler veya mi̇krofon.

Kühlung, alle Instrumente. Er ist perfekt.
vantilatör, soğutma sistemi, tüm cihazlar.

Sei schön» Schönheit» Die Instrumente für die Maniküre.
Güzel ol» Güzellik» Araçlar için manikür.

Allzu viele Instrumente hat die EZB ohnehin nicht mehr in ihrem Arsenal.
ECBnin şu anda elinde çok fazla aracı yok.

Okay. Und Sie spielen alle Instrumente selbst?
Bütün enstrümanları sen mi çalıyorsun? Tamam?

Ich sehe keine Instrumente.
Hiçbir enstrüman görmüyorum.