MANN NOCH - Turkce'ya çeviri

adamı daha
kocanız hala
adam hala

Mann noch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ehrlich gesagt, ich kenne ihren Mann noch nicht.- Ja.
Ama gerçeği söylemek gerekirse, evleneceği adamla daha tanışmadım.- Evet.
Meine Herren, nach dem, was ich hörte, lebt der Mann noch.
Beyler, son duyduğumda adam hâlâ hayattaydı.
Als Frau Straker um sieben Uhr erwachte, war ihr Mann noch nicht zurückgekehrt.
Bayan Straker sabah yedide kalktığında kocasının hâlâ dönmediğini görüp endişeye kapılmış.
Du sagtest mir nicht, dass der Große Mann noch da oben war und sich kümmerte.
Koca Adamın hâlâ yukarıda olduğunu ve bizi önemsediğini söylemediniz.
Was kann ein Mann noch tun?
Bir erkek daha ne yapabilir?
Richtiger Mann noch nicht gefunden.
Doğru insanı henüz bulamamış olmak.
Sie hatte außer ihrem Mann noch keinem anderen beigelegen.
Daha önce kocan dışında kimse seninle ilgilenmemişti.
Vor 15 Jahren war ihr Mann noch Angestellter. Genau wie du.
Yıl önce onun kocası da senin gibi nakliye memuruydu.
Mein Gott, was hätte der Mann noch alles reißen können….
Tanrım insan başka ne isteyebilir ki….
Ich habe diesen Mann noch nie zuvor gesehen.
Bu adami daha önce hiç görmedim.
Dann können wir ihn auch finden. Zusammen. Wenn dieser Mann noch lebt.
Onu bulabiliriz… birlikte. Bu Kallisto insanı hala oradaysa.
Soweit ich weiß, lebt der Mann noch.
Bildiğim kadarıyla hala erkek.
Also kann dieser merkwürdige, reich wirkende Mann noch warten.
Bu tuhaf, zengin görünüşlü adam şimdilik bekleyebilir.
Wäre das ein Pressewirbel, wenn Don die Zwangsvollstreckung betreibt und der Mann noch in Übersee ist,
Fırtınası ol, eğer adam hala uzaktayken, kayıp
Jeder Faktor für sich allein ist nicht schlüssig… dass Sie Ihren Mann noch nicht haben, weil er eine Frau ist. aber zusammengefasst ist es offensichtlich.
İki faktörü de ayrı ayrı ele alırsan kesin değildir… ama onları bir araya getirdiğinde her şey ortadadır… adamınızı henüz bulamadınız çünkü o bir kadın.
Jodi kreiert Kunst aus gefundenen Industriematerialien in einer Weise, wie es weder Mann noch Frau bisher auch nur ansatzweise getan haben.
Sadece kadın olduğu için söylemiyorum, ki kuşkusuz öyle Jodi hiçbir kadın veya erkeğin düşünemediği bir şekilde endüstriyel atıklarla sanat yapabilen biri.
Na, kleiner Mann, noch Schmerzen?
Evet, küçük adam hâlâ canın acıyor mu?
Der wiegt schwer. Hey, Mann, noch zwei Kurze.
İki shot daha, dostum. Ağırmış.
Alter Mann, noch ältere Frau ist das TV-Event des Jahres.
Yaşlı Erkek, Daha Yaşlı Kadın bu sezonun en çok sükse yapan filmi.
Nein, Mann, noch nichts.
Hayır dostum, henüz bir şey yok.
Sonuçlar: 46, Zaman: 0.0473

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce