MIKROBE - Turkce'ya çeviri

Mikrobe Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Er nannte den gefundenen Wirkstoff:"unsichtbare Mikrobe" und nannte sie"Bakteriophage", was wörtlich übersetzt"Bakterienfresser" heißt.
Bulduğu maddeye'' görünmez mikrop'' adını verdi ve onu tam anlamıyla'' bakteri yiyici'' olarak çevrilen'' bakteriyofaj'' olarak adlandırdı.
Wir extrahieren die komplette Geninformation einer Mikrobe, was uns erlaubt selbst noch nie gesehene Viren zu identifizieren,
Bir mikrobun tüm genetik bilgisini okumak daha önce hiç görmediklerimiz dâhil virüsleri tanımlamamızı,
Einhundert Trillionen heißt, wenn man für jede Mikrobe, die in unserem Darm lebt, einen Grashalm pflanzen würde,
Yüz trilyon dersek, bir ot sapı alıp bağırsağınızdaki her bir mikrop için bir tane sap ekseydiniz,
Man macht das so: Man greift in die Mikrobe ein, verändert ihre Stoffwechselwege,
Şimdi yapılan şey, bir mikrobun içine girmek,
Meine Organisation lieferte das Gutachten für das Verfahren:"Würde die Mikrobe tatsächlich patentiert, so würden die Baupläne des Lebens ohne politische Kontrolle in den Besitz von Konzernen gelangen.
Esas bilirkişi raporunu benim kurumum sundu ileri sürdük ki bu mikroba patent verirseniz bir kongre kararı olmadan veya kamusal tartışma olmadan şirketler, yaşamın planlarına sahip olacaklardır.
ich bin, und ich lade jede Mikrobe, alle Detritivoren und Zersetzer ein, sich satt zu essen.
orada her türlü mikrobun, döküntünün, ayrıştırıcının paylarını almasını bekliyorum.
Auf diesen hektischen Straßen unseres Darms strömt ständig Nahrung heran, und jede Mikrobe hat ihre Arbeit zu verrichten.
Bağırsaklarımızın bu hareketli sokaklarında sürekli bir besin akını görürüz, ve her mikrobun bir görevi vardır.
Und ihre Zahl steigt überall, da der internationale Transport jede infektionsverursachende Mikrobe in alle Teile der Welt befördert.
Uluslararası taşımacılık dünyanın her yerine enfeksiyon bulaştıran mikropları taşıdığı için sayıları her yerde artıyor.
Anwendung von Johannisbeeren und Aprikosen die Resistenz des Organismus gegenüber dieser Mikrobe.
kayısı kullanımı organizmanın bu mikroplara karşı direncini artırmaktadır.
ich habe eine Seele, ich bin eine Mikrobe.
benim“ ruhum” var, ben bir mikrobum.
Wer hat die Mikroben entdeckt?
Mikrobu kim keşf etti?
Das Serum enthielt Millionen genetisch-veränderter Mikroben.
Aşı genetik olarak değiştirilmiş milyonlarca mikrobu içeriyordu.
Es könnten Mikroben, Viren, Parasiten
Mikrobiyal, virüs kaynaklı,
Ich bevorzuge es, mein Büro als Mikroben freie Zone zu halten.
Ofisimin mikropsuz bölge olarak kalmasını tercih ederim.
Wir Menschen sind viel komplexer als deine dummen kleinen Mikroben.
Mikroplarından çok daha karmaşık yapıdayızdır. Biz insanlar, senin o şapşal.
Mikroben sind toll.
Mikroplar harikadırlar.
Es klingt zwar, als wären Mikroben ungebetene Gäste.
Mikroplar kulağa davetsiz misafirler gibi gelebilir.
Die Mikroben reagieren auf spezielle Endorphine unterschiedlich.
Organizma farklı tip endorfinlere duyarlı.
Mutation: Wenn sich Mikroben vermehren, können genetische Mutationen auftreten.
Mutasyon: Mikroplar çoğaldığında genetik mutasyonlar meydana gelebilir.
Doch Mikroben kennen keine Grenzen.
Çünkü mikroorganizmalar sınır tanımaz.
Sonuçlar: 40, Zaman: 0.0759

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce