NERVOSITÄT - Turkce'ya çeviri

• sinirlilik
• gerginlik
• tedirginliğimiz
• heyecan
• gergin
• sinirliliği
• gerginliği

Nervosität Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Das Wohlbefinden der Frau verbessert sich, Nervosität und Reizbarkeit verschwinden;
Kadının refahı artar, sinirlilik ve sinirlilik kaybolur;

Übermäßige Nervosität und Feigheit.
Aşırı sinirlilik ve korkaklık.

Nervosität oder leicht erschrocken werden.
Sinirlilik ya da kolayca korkuya kapılmak.

Nervosität und Vergesslichkeit.
Sinirlilik ve unutkanlık.

Übermäßige Aggression, Feigheit, Nervosität und ständiger Verdacht.
Aşırı saldırganlık, korkaklık, sinirlilik ve sürekli şüphe.

Und Sie könnten diese Bewegungen Unruhe, Nervosität oder Stress zuschreiben.
Ve bu hareketleri huzursuzluk, sinirlilik veya strese bağlayabilirsiniz.

Mögliche Hyperthermie, Nervosität, Aggression.
Olası hipertermi, sinirlilik, saldırganlık.

Avocado-Combat Stress, Nervosität und Schlaflosigkeit.
Avokado-mücadele stres, sinirlilik ve uykusuzluk.

Hemmungen/Schüchternheit, Nervosität.
A- Utangaçlık, sinirlilik.

Die Jungs dürfen ihre Nervosität mit Trinken besänftigen, aber wir müssen dem Tag nüchtern entgegentreten.
Erkekler içki içerek gerginliklerinden kurtulurlar. Ama biz bu güne ayık bir şekilde göğüs germeliyiz.

Ja. Glenn sagte, das wäre Nervosität.
Adele sinirli olduğunda bunu yaptığını söyledi.- Mm-hmm.

Zeigt er keine Nervosität, denn er träumt… von der Freiheit. Während Troy auf seine Bestrafung wartet.
Troy yaklaşan cezasını beklerken tedirgin değildir çünkü hayalini kurdurduğu şey… özgürlüktür.

Dieser Mythos der drei Mütter. Ihre Nervosität, ihre Angst vor dem Tod.
Tedirginliğini… ölüm korkusunu, Üç Anne efsanesini merak ederdim.

Keine Nervosität.
Hiç sinirli değildi.

Erfolgreiche Redner entscheiden sich, ihre Nervosität in Aufregung zu verwandeln.
Başarılı konuşmacılar, sinirliliklerini heyecanlandırmaya tercih ederler.

Die Nervosität in Ankara ist größer als gedacht.
Ankaradaki tedirginlik, sanıldığından daha büyük.

Diese Nervosität wird ihr nämlich sofort Auffallen.
Bu sinirliliklerini hemen belli ederler.

Diese Chemikalien tragen zu Schlaflosigkeit, Nervosität und verminderter Immunität bei.
Bu kimyasallar uykusuzluğa, gerginliğe ve azalmış bağışıklığa katkıda bulunur.

Angestrengt versuchte er keine Nervosität zu zeigen, doch es viel ihm nicht leicht.
Sinirliliğini göstermemeye çalışıyordu ama bunu hissetmek hiç de zor değildi.

Diese Nervosität hat zwei Ursachen.
Bu tedirginliğin iki sebebi var.