Nicht das schlimmste Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Für einen Polizist ist der Tod nicht das schlimmste.
Kaza, başa gelebilecek en kötü şey değildir.- Biliyorum.Und der Unfall ist nicht das Schlimmste.
Kaza, başa gelebilecek en kötü şey değildir.Gelangweilt zu sein, ist nicht das Schlimmste, oder? Ich meine… Schluchzen?
Yani… sıkılmak dünyadaki en kötü şey sayılmaz, değil mi?Aber das ist nicht das Schlimmste.
Üstelik bu bir şey değil.Bu çok kötü bir şey değil.Vielleicht nicht das Schlimmste.
Belki de en kötüsü olmaz.Nicht das Schlimmste auf der Welt?
Dünyadaki en kötü şey değil mi?Vielleicht lässt sie es fallen und es stirbt, was nicht das Schlimmste wäre.
Bebeği düşürüp öldürür falan.- Gerçi o kadar da kötü olmaz ya.Aber noch eine Nacht der Vorfreude muss ja nicht das Schlimmste sein.
Fakat bir geceyi daha beklentiyle geçirmek pek de kötü olmaz.Aber das ist nicht das Schlimmste, Adware auf Ihrem Computer.
Ama adware bilgisayarınızda sahip olmanın en kötü yanı bu değil.Yarada bir gazlı bez döşeme” tekniği modern değil, en kötüsüdür.Es ist nicht das Schlimmste, deinen eigenen Cheerleader zu haben.
Kendine özel bir amigon olması hiç fena olmaz.Weißt du, ein Vertrag mit der Regierung ist nicht das Schlimmste.
Bak hükümetle sözleşme yapmak o kadar kötü bir şey değildir.Sie wissen noch nicht das Schlimmste.
Üstelik size daha en kötüsünü söylemedim.Aber, äh… Es ist nicht das Schlimmste, dass wir zusammenarbeiten, was? Hey, Brian, ich geb's nicht gern zu.
Bu çok da kötü değil, değil mi? Brian. Bunu söylemek canımı yakıyor ama.Nicht das, schlimmes Mädchen.
O değil yaramaz kız.Es ist nicht der schlimmste. Was?
En kötüsü değil. Ne?En kötüsü bu değiIdi, değiI mi?
