Nicht den mut Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Çoğu insanın bunu yapacak cesareti yoktur.Du kommst so nahe an Amerika, aber du hast nicht den Mut, von hier nach da zu gehen.
Amerikaya bu kadar yaklaştın… ama buradan buraya gidecek cesareti bulamadın.Du hast nicht den Mut, mit uns zu kämpfen.
Bence yanımızda olacak cesaret yok sende.Warum haben wir nicht den Mut, Liebe zu riskieren?
Neden aşka bir şans vermeye cesaretimiz yok?Du hattest nicht den Mut, deinen Vater zu stellen.
Çünkü belli ki babama karşı çıkacak cesaretin yokmuş.Und irgendwie hatte ich nicht den Mut reinzugehen und dem ein Ende zu setzen.
Vebirşekilde, oraya gidip tüm her şeye son verecek cesareti bulamadım.Dazu hast du nicht den Mut.
Sende bunu yapacak cesaret yok.Sie haben nicht den mut, das zu sein.
Çünkü olmak istediğiniz kişi olmaya cesaretiniz yok.Dann haben wir nicht den Mut, neu anzufangen.
Bu defa yeniden başlamaya cesaretimiz yok.Sadece çoğumuzun mutlu olmak için sorumluluk almaya cesareti yoktur.doch bringt sie nicht den Mut auf zu klingeln.
zili çalmaya cesareti yoktur.Ich habe versucht, euch einen anderen Weg zu zei- gen, aber ihr habt nicht den Mut zur Veränderung.
Size başka bir yol göstermeye çalışıyorum ama değişme cesaretiniz yok.aber nicht den Mut.
ama cesaret yok.Dazu hast du nicht den Mut.
Bunu yapacak cesaretin yokmuş.Mama es versteht aber sie hat nicht den Mut es auszusprechen.
ama onun konuşmaya cesareti yoktu.Einer von ihnen hatte nicht den Mut, es durchzuziehen.
İçlerinden birinin bunu yapacak cesareti yoktu.Habt Ihr nicht den Mut es selbst zu beenden?
Beni kendin öldürecek cesaretin yok mu?Hast du nicht den Mut, den du brauchst… um einen anderen zu engagieren, der Großvater rächt?
Sende cesaret hiç yok mu ki,… büyük babamın intikamını almak için başkasını kullanıyorsun?Wozu Sie nicht den Mut haben.
Senin cesaret edemediğin şeyi.Hat er nicht den Mut, es mir zu sagen?
Yüzüme söyleyecek cesareti yok mu?
