SO ALT - Turkce'ya çeviri

kadar eski
so alt wie
genauso alt wie
alt genug
kadar yaşlı
alter bis
kadar moruk
so alt
kadar eskiydi
so alt wie
genauso alt wie
alt genug
kadar yaşlısın
alter bis
kadar yaşlanmam
bu ihtiyar
dieser alte
ist der alte
kadar büyük
so groß
groß genug
so riesig
je größer
alt genug
so gewaltig
so hoch
so dick
so fett
so massiv

So alt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ich wusste gar nicht, dass Sie schon so alt sind.:-.
Bu kadar eski olduğunuzu düşünmüyordum doğrusu..
Unsere waren so alt, dass man nie wusste, wie weit sie reichen würden.
Bizimkiler o kadar eskiydi ki, asla… nereye ulaşabildiklerini bilmiyorduk.
Ich bin nicht so alt, dass ich deine Mutter sein könnte.".
Ne diyorsun sen? Bir annen olamayacak kadar yaşlısın'' dedim.
Er So alt ist er auch wieder nicht?
O kadar yaşlı değil.- Nereye gidiyorsun?
Der Aufzug ist so alt, dass.
Asansör o kadar eski tarzdaydı ki.
Er war so alt, dass das Holz zusammenklebte.
O kadar eskiydi ki ahşap birbirine yapışmıştı.
Der König wunderte sich:„Du bist schon so alt.
Kral şaşırmış:'' Sen o kadar yaşlısın.
Sind wir so alt und runzlig?
O kadar yaşlı ve isteksiz miyiz?
Sie ist so alt, sie könnte ihn umbringen.
Jöle o kadar eski ki onu öldürebilir.
Ando, warum bist du so alt?
Ando, neden bu kadar yaşlısın?
Die neue Kirche an seiner Stelle war halb so alt.
Yerinde inşa edilen yeni kilise yarısı kadar eskiydi.
Kommt es vor, dass sie so alt sind?
Hiç bu kadar yaşlı çıkıyor mu?
Es ist also so alt.
Desene o kadar eski hikaye.
Ist noch nicht so alt.
O kadar yaşlı değil.
Diese Felsen, also diese Klippen und Felsen, die sind so alt.
O tepeler, o kayalar o kadar eski ki. O kayalar.
Aber nichts so alt oder junger Mann, wie seine Augen.
Ama hiçbir şey gözlerinde kadar yaşlı veya genç adam.
Und nach Wissen, das so alt ist wie die Menschheit selbst.
Ve insanlığın kendisi kadar eski olan.
Ich glaube nicht, dass es so alt ist wie JCS.
Gerçi JCS kadar yaşlı olduğunu sanmıyorum.
So alt ist das Gebäude auch nicht.
Ev de o kadar eski değil.
So alt, dass er Staub furzt.
O kadar yaşlı ki toz osuruyor.
Sonuçlar: 248, Zaman: 0.0509

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce